Dünyâyı temâmen terk ederek manastırlara kapanmak, papazların evlenmemeleri ve günâh çıkarmak gibi şeyler yokdur.
Lutherden bir müddet sonra Calvin ortaya çıkarak, protestanlığa ba’zı ilâveler yapdı. Başlı başına yeni bir hıristiyan fırkası te’sîs etdi. [Jean Calvin, Fransızdır. 1509 da doğdu. 1564 de Cenevrede öldü.] Calvinin kurduğu fırkaya (Calvinizm) denir. Bu fırkada zâhirî ibâdet yokdur. Papalık, piskoposluk, papazlık gibi mertebeler de yokdur. İşâ-i rabbânî kurbanında, ekmeğin aynen Îsâ aleyhisselâmın vücûdu, eti olduğuna inanmazlar. Geçmiş hıristiyan azîzlerine [bilhassa havârîlere] tapınmağa müsâade ederler. İnsandan, irâde-i cüz’iyyeyi temâmen kaldırırlar. Cennetlik veyâ Cehennemlik olmasının, ezelî takdîrlerden olduğu inancındadırlar.
Dahâ sonra, Luther ve Calvinin kurmuş olduğu fırkalar da, müteaddid kısmlara bölündüler. Bugün Almanya ve İngilterede, protestan isminde, en az beşyüz kadar hıristiyan fırkası bulunur.
Bu târîhî tafsîlâtdan anlaşılıyor ki, bugün hıristiyanların i’tikâd esâsları olan teslîs ya’nî üç uknûm mes’elesinin ortaya çıkması ve ibâdetleri bâtına, kalbe mahsûs kılıp, İncîlin zâhirî emrleri ile ibâdet edilmemesi gibi şeyler, İncîllerden alınmış doğru, sahîh emrler değildir. Çeşidli şübheler ve değişik maksadlar ile, sonradan ortaya konulmuş ve rûhban meclislerinde, papazlar tarafından te’sîs edilmiş şeylerdir. (İşâ-i rabbânî) kurbanı, papanın Îsâ aleyhisselâmın halîfesi ve Petrusun vekîli olduğu ve geçmiş hıristiyan azîzlerinin ya’nî havârîlerin mukaddes olmaları, çeşidli perhîzler ve yortular, hazret-i Meryem için, kucağında Îsâ ile berâber Meryem ana diye uydurulan resmler, resmlere ve putlara ibâdet, papazların [belli bir ücret karşılığı] günâh afv etmeleri ve Cennetden yer satmaları gibi, hıristiyanlığın esâs mes’elelerinde, katolikler ile protestanlar arasında büyük akîde [inanç] farkları meydâna geldi. Bu ihtilâflar [zıdlıklar] öyle bir dereceye ulaşdı ki, her biri diğerine göre Cehennem ehlidir. Fekat ba’zı papazlara göre, mâdem ki her iki tarafın, ya’nî protestanların ve katoliklerin her birinin ortaya atdığı (Cehennemlik) sözü rûh-ül-kudsün ilhâmı iledir. İki taraf da, bu iddiâlarında sâdıkdırlar. [Hem katolikler, hem de protestanlar ehl-i Cehennemdirler.]
Üç uknûm hakkında, hıristiyanlığın başlangıcından ikiyüzelli sene geçdikden sonra başlıyan ve zemânımıza kadar devâm eden, çeşidli kiliseler arasındaki ihtilâfların haddi hesâbı yokdur. Böyle olmakla berâber, tanrının (Baba, oğul ve rûh-ül-kuds) ismleriyle üç uknûmdan ibâret bir cevher olduğunda bütün hıristiyan fırkaları ittifâklıdır.