—12—
BİR PAPAZIN İFTİRÂLARINA CEVÂBLAR
Protestan papazlardan biri, neşr etdiği bir risâlede, islâmiyyet ile hıristiyanlığın kuruluş şekli hakkında tafsîlatlı bir muhâkeme yapmışdır. Bu risâleden birkaç cümle ele alarak cevâblarını yazmağı uygun gördük. Risâlenin metinleri, italik harflerle, parantez içine yazılmış, dahâ sonra lüzûmlu cevâblar verilmişdir.
Bu risâlede (Îsâ Mesîhin öğretdiklerine, ya’nî onun dînine göre, hıristiyanlık, her bir kavmin ve ümmetin devlet ve siyâsetlerine ve ictimâî yapılarının üsûl ve nizâmlarına ve hâllerine ve oturdukları memleketlerine uygun ve müsâid ve irâde dîni olup, bir memleketin nizâmına ve siyâsetine halel vermeksizin, o memlekete yerleşebilir) demekdedir.
CEVÂB: Hakîkatde mevcûd İncîllerde, muâmelâta [ya’nî alış-veriş, âile, kirâ, ücret… vs. hukûklarına ve siyâsî hukûka] dâir pek az hükm bulunduğundan, papazın dediği gibi, bir milletin nizâmına ve siyâsetine elbette bir halel ve zarar vermez. [Çünki, hıristiyanlıkda böyle hükmler yokdur ki, değişiklik yapsın. Torbalarında bir şey yok ki, başkalarına versinler.] Ancak şimdiye kadar, hıristiyanlığın ayak basıp da, eski üsûl ve hâllerini, meskenlerini, nizâmlarını, beldelerini ve hükûmetlerini mahv-ü perîşan etmediği bir memleket görülmemişdir. Koca Roma devletlerinin kütübhânelerinde bulunan siyâsî kanûnlar, Roma âdetlerini bildiren kitâblar, hep hıristiyanlar tarafından yok edilmişdir. [Hıristiyanlar sâdece hıristiyan olmıyan milletlere değil, kendileri gibi hıristiyan olanlara da aynı vahşeti tatbîk etmişlerdir. Hıristiyanlık dîni adına yapılan haçlı seferleri sırasında, İstanbulu işgâl eden haçlıların Bizanslılara yapdığı zulmleri ve tahrîbâtı, hıristiyan târîhcilerden okuyunuz! İspanyayı ele geçirdikleri zemân, yakıp yıkdıkları yüzlerce kütübhâne, binlerce san’at eseri ve katl edilen yüzbinlerce müslimân ve yehûdîler hep, papazın (başka milletlerin siyâset ve âdetlerine karışmadığını, herkesin çabucak kabûl etdiğini) iddiâ etdiği hıristiyanlığın, ma’sûm yüzünü (!) ne kadar da güzel isbât ediyor…] Hıristiyanlık, dünyânın hiç bir memleketinde kolayca yerleşmemişdir. Yerleşebileceği de düşünülemez.