Hıristiyan târîhcilerin teassub ile yazdıkları haçlı seferleri târîhini okuyanlar, papazların ne kadar yalancı olduklarını gâyet iyi anlarlar. Bu yazdıklarımızı kendisi ile görüşdüğümüz bir papaza sorduk. (Bir yüzüne vurana, diğer yüzünü çevir) i’tikâdında [inancında] olan, herkese iyilik yapmağı emr eden bir dîne mensûb oldukları iddiâsında bulunan hıristiyanların, bunca vahşeti nasıl yapdıklarını anlamak istedik. Cevâb veremedi.]
Yine bu papaz, (İslâmiyyet, dâimâ muârızları ve müslimân olmıyanlar ile harb etmeyi emr eder. Mağlûb olanlardan cizye (varlık vergisi) alıp, onlara hakâret ile muâmele eder. Şimdi bu iki dinden hangisinin ahkâmı şefkat ve merhametce dahâ üstün ve insanların tabîatlarına dahâ münâsibdir? Bunlardan hangisinin dahâ üstün olduğunu akl ve insâf sâhibi olanlar, hemen anlarlar) demekdedir.
CEVÂB: Târîh meydândadır. [Papazın bu yazıları vâki’ olanın tam tersinedir. Yalandır, iftirâdır. Müslimânlar, islâma saldıran düşmanlar ile ve keyfleri uğruna, insanlara zulm eden zâlimlerle ve insafsız diktatörlerle harb etmişlerdir. İslâmiyyetde cihâd, yâ müslimânlara, islâm memleketlerine saldıran kâfirlere, zâlimlere karşı müdâfe’a için yapılır. Yâhud, zâlim diktatörlerin, zulm ve işkenceleri altında merhametsizce ezilen, zevallı insanları bu işkencelerden kurtarmak, insanları dünyâ ve âhiret se’âdetine kavuşduran islâmiyyetdeki, adâleti ve huzûru, bu zevallı insanlara da duyurmak için yapılır. Ya’nî, Allahü teâlânın kullarına, Allahü teâlânın dînini öğretmek, onları huzûr ve se’âdete kavuşdurmak için yapılır. Yoksa, islâmiyyetde harb, başka memleketlere saldırarak mal toplamak için yapılmaz. Harb netîcesinde feth edilen yerlerde, hıristiyanların yapdığı gibi, aslâ katliâmlar yapılamaz, zulm edilemez. Bunu, Allahü teâlânın yasak etdiği, Kur’ân-ı kerîmin birçok yerinde ve Peygamberimizin çeşidli hadîs-i şerîflerinde bildirilmişdir. Dinlerini değişdirmeleri için, aslâ zorlanılamaz. Zorlamak Kur’ân-ı kerîme uymamak olur. (Dinde zorlama yokdur) meâlindeki Bekara sûresinin ikiyüz ellialtıncı âyeti bunu açıkca göstermekdedir. İslâmiyyetin bindörtyüz sene hâkim olduğu yerlerde ve altıyüzotuz yıl Osmânlı devleti idâresinde bulunan memleketlerde çok hıristiyan vardı. Bugün Türkiyedeki hıristiyanlar bunların torunlarıdır. Osmânlı devleti, hıristiyanları din değişdirmek için birazcık zorlasa idi, bugün Türkiyede hiç hıristiyan bulunmazdı. Vahşî hıristiyan İspanyollar, Endülüs Emevî devletini yıkıp, İspanyayı ele geçirdikleri zemân ne kadar müslimân ve yehûdî varsa, hepsini katl etmişler, dahâ sonra da (İspanyada hiç kâfir kalmadı) diyerek bayram yapmışlardır.