(Yâ Rab, işte burada iki kılıç var dediler. Îsâ onlara, yetişir dedi) diye yazılıdır. Dahâ sonra yakalanırken, Eshâbı kendisini terk ederek dağıldıklarından, bu kılıçlar da, bir işe yaramamışdır. Bu anlatılanlardan, Îsâ aleyhisselâmın kendisini müdâfeasız teslîm etmek niyyetinde olmadığı ve mümkin olsa, kendini korumak için, kılıç kullanacağı ve düşmanlarına karşı cihâd yapmaması, zâhirî sebeblerin kifâyetsizliğinden olduğu, güneş gibi meydândadır. Îsâ aleyhisselâm, ümmetini cihâddan açıkca men’ etmemiş ve kendisi Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atinin hükmünü kaldırıcı değil, onu temâm edici olduğundan, ondaki cihâd emrinin, kendi ümmetine de şâmil olacağı açık ve sâbitdir.
Protestanlar, neşr etdikleri bu risâlede, (Müslimânlar, dinlerinin emrleri îcâbı, müslimân olmıyanları, Allahın ve dînin düşmanı diyerek, onlara düşman nazarı ile bakarlar. Zor ile onları müslimân yapmak veyâ emrleri altında bulundurup cizye ehli kılmak için gayret eder, bunu arzû ederler) demekdedirler.
CEVÂB: Evet, tevhîde uymıyan her din ve mezheb, islâm dîni nazarında hakîrdir ve nefret edilmişdir. Böyle inananlara, Allahü teâlânın ve dînin düşmanı denilir. Fekat, zor ile onları müslimân yapmak, [yukarıda bildirdiğimiz gibi] yasak edilmişdir. Bu husûsda papazlar, müslimânlara temâmen iftirâ etmekdedirler. Müslimânların nazarında kendisinden nefret edilenler, sâdece islâm dînine düşman olan gayr-i müslimlerdir. Müslimânlarla bunlar arasında nefret, buğz, düşmanlık, çarpışma ve muhârebeler olmuşdur. Fekat, hıristiyan fırkaları arasındaki nefret ve düşmanlık ve târîhlerde görülen dehşetli çarpışmalar ve katliâmlar acabâ neden ortaya çıkmışdır? Târîh kitâblarının sahîfeleri, hıristiyanların mağlûb etdikleri milletlere ve kavmlere yapmış oldukları mezâlim ve işkencelerle doludur. Diğer dinlere mensûb olan kavmleri, imhâ ve yok etmeğe çalışırlar. Hicret-i nebevîden takrîben üçyüz sene önce imperator Kostantin, hıristiyanlığı kabûl etdikden sonra, barbarlığa başlamış, memleketinde bulunan bütün yehûdîlerin kulaklarını kesip, çeşidli memleketlere sürmüşdür. Dahâ sonra, yehûdîleri İskenderiyyeden çıkarmış, bütün ma’bedlerini yıkarak, büyük katliâm yapmış ve mallarını gasb etmişdir. Yehûdîler, İspanyada da, hıristiyanlar tarafından pek çok zulmlere uğramışlardır. [İspanyada yehûdîlere yapılan zulmlerden yukarıda biraz bahsetmişdik.] Fransanın Toulouse şehrinde hıristiyanlar, fısh bayramında rastladıkları yehûdîlerin yüzlerine tokat vurmuşlardır. Fransanın diğer ba’zı şehrlerinde yine fısh bayramında yehûdîler taşa tutulmuşlardır.