Artık onlar iki değil, fekat bir vücûddurlar. İmdi Allahın birleşdirdiğini insan ayırmasın) dedi. Bundan, birden fazla kadın ile evlenmenin yasaklandığı anlaşılamaz. Fekat, her zevce, zevci ile tek bir vücûd kabûl edildiğinden, boşamak işinde ileri gidilmemesini emr etdiği anlaşılır. Hâl böyle olunca, papazlar, yalnız islâm dîninin değil, Îsâ aleyhisselâmın, temâm etmeğe me’mûr olduğu, Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atinin de bâtıllığını iddiâ ederek, Îsâ aleyhisselâmın dîninden çıkmış oluyorlar.
Talâk işinde de hâl böyledir. İncîllerde, zinâdan başka bir sebeb ile talâk vermekden nehy vardır. Ancak, bu İncîllerin doğruluğu bizce şübheli olduğundan, bu nehyin, Îsâ aleyhisselâma vahy olunan hakîkî İncîl âyetlerinden olduğunu kabûl edemeyiz. Buna ba’zı delîllerimiz vardır:
1 — Bu bahs, Matta İncîlinde görülen, garîb bir âyetde yazılıdır. Mattanın ondokuzuncu bâbının üçüncü ve devâmındaki âyetlerde diyor ki, (Ferîsîler, Îsânın yanına gelip onu deniyerek dediler: Her sebeb ile karısını boşamak câiz midir? Îsâ cevâb verip dedi: Başlangıçda yaratan onları erkek ve dişi yaratdığını ve “Bunun için insan babasını ve anasını bırakacak ve zevcesine yapışacakdır ve ikisi bir beden olacakdır” dediğini okumadınız mı? Onlar artık iki değil, fekat bir bedendirler. İmdi Allahın birleşdirdiğini insan ayırmasın. Onlar Îsâya dediler: Öyle ise, Mûsâ niçin bir boşanma kâğıdı vermeği ve kadını boşamağı emr etdi? Îsâ onlara dedi: Kalblerinizin katılığından dolayı hanımlarınızı boşamanıza Mûsâ müsâade etdi. Fekat başlangıçda böyle değil idi. Ben size derim: Kim zinâdan başka bir sebeb ile zevcesini boşar ve başkası ile evlenirse, zinâ eder. Boşanmış olan kadınla evlenen de zinâ eder. Şâkirdler Îsâya dediler, eğer erkeğin hanımı husûsunda hâli böyle ise, evlenmek hayrlı değildir. Fekat Îsâ onlara dedi: Bütün adamlar bu sözü kabûl edemez. Ancak kendilerine kabûlü verilmiş olanlar kabûl eder. Çünki ba’zı anadan doğma hadımlar vardır ve ba’zısı insanlar tarafından yapılmış hadım vardır. Göklerin melekûtu uğrunda kendilerini hadım edenler de vardır. Kabûl edebilen bunu kabûl etsin) demekdedir.
Bu ibâredeki birinci süâlin cevâbında, Mûsâ aleyhisselâmın boş kâğıdı verme izninin sebebi bildirilmekde ve kalblerin katılığından dolayı, hanıma boşama kâğıdı vermeğe Mûsâ aleyhisselâmın izn verdiği bildirilmekdedir. Bu, hem Mûsâ aleyhisselâma, hem de Îsâ aleyhisselâma, ayb ve kusûr isnâd etmek olur. Çünki, bu cevâbdan, Allahü teâlânın emri olmaksızın Mûsâ aleyhisselâmın kendiliğinden emr ve nehy yapabildiği, hattâ başlangıçda böyle değil iken, Benî İsrâîlin kalblerinin katılığından dolayı, boşamağa izn vermiş olduğu ma’nâsı çıkar.