Çünki heykelin, ya’nî Mescid-i aksânın perdesi yırtılmış ve kayalar yarılmış ve kabrler açılıp, meyyitler âşikâr Kudüs şehrinde dolaşıp durdukları, Mattada bildirilmekdedir. Pilatus ve zevcesi, Îsâ aleyhisselâmın katl edilmesine râzı olmadıkları hâlde, bu kadar mu’cizeyi gözleri ile görürlerken, yehûdîler onun huzûrunda, Îsâ aleyhisselâma aldatıcı ve doğru yoldan dalâlete saptırıcı diyemiyecekleri ve demiş olsalar dahî, Pilatusun onları tekzîb edeceği, açıkca anlaşılabilecek bir işdir.
2 — Rûh-ül-kuds havârîlere inip, havârîler muhtelif lisânlar ile konuşmağa başladıkları zemân, A’mâl-i rüsulün ikinci bâbında yazıldığı gibi, insanlar hayret edib, üç bin kimse derhâl îmâna gelmişdir. Ölülerin kabrlerinden çıkıp Kudüsde dolaşmaları, ma’bedin perdesinin yırtılması, yerin sarsılıp kayaların parçalanması, havârîlerin çeşidli lisânlar ile konuşmalarından dahâ ziyâde insanlara dehşet vericidir. Eğer Îsâ aleyhisselâmın görünmesi ve mu’cizeler göstermesi doğru olsaydı, binlerce kişinin o zemân îmâna gelmeleri îcâb ederdi. Hâlbuki, bu hâdiselerin vukû’unda, bir kimsenin dahî îmâna geldiğine dâir, İncîllerde bir işâret yokdur. [Bu da isbât ediyor ki, Mattanın sözü doğru değildir.]
3 — Markos ve Luka, sâdece heykelin perdesinin yırtıldığını söylemişler ve zelzelenin vukû’ bulmasından ve kayaların yarılmasından ve mezârların açılıp, mukaddeslerin cesedlerinin kıyâm ile şehr içerisinde gezdiklerinden hiç bahs etmemişlerdir. Îsâ aleyhisselâmın mu’cizelerini, elinden geldiği kadar mübâlağalı göstermeğe uğraşan Yuhannâ İncîlinde ise, ne ma’bedin perdesinin yırtılmasına, ne zelzele olup kayaların yarılmasına, ne de mukaddeslerin cesedlerinin kıyâm edip şehrde gezmelerine dâir, bir bilgi yokdur. Eğer bu hâdiseler doğru olsaydı, Markos, Luka ve Yuhannâ İncîllerinin, bu husûsda sukût etmiyecekleri açıkdır.
4 — Mattanın yazdığına göre, Îsâ aleyhisselâm çarmıha gerilirken, orada şâkirdlerden hiç kimse yokmuş. Fekat, Celîleden beri kendisini ta’kîb eden Mecdelli Meryem ve Ya’kûb ile Yosesin anneleri olan Meryem ve Zebedenin oğullarının anası orada bulunup, uzakdan bakmışlar. [Matta: 27-56]
Markosun bildirdiğine göre, orada şâkirdlerden kimse bulunmayıp, Mecdelli Meryem ve Ya’kûb ile Yosesin anneleri olan Meryem ve Salome ve onunla berâber Kudüse gelmiş olan başka bir çok kadınlar var imiş. [Markos bâb onbeş, âyet kırk, kırkbir.]
Lukanın ifâdesine göre, Îsâ aleyhisselâm yakalandığı zemân, Onu tanıyanların hepsi, Celîleden gelen kadınlar ile berâber hâzır imişler.