—13—
ALLAHÜ TEÂLÂ VARDIR VE BİRDİR
Papazların asl iddiâları, hıristiyanlık ile islâmiyyetin hakîkatini karşılaşdırıp, hangisi dahâ hak, dahâ doğru ise, onu kabûl etmek imiş. Bunlara cevâb olarak, Kur’ân-ı kerîm ile İncîl diye neşr etdikleri kitâblarını, kitâbımızın baş tarafında karşılaşdırmışdık. Burada, hıristiyanlar ile müslimânların i’tikâd [inanç] esâslarını karşılaşdırmağı da, lüzûmlu gördük. Naklî delîllerden sarf-ı nazar ederek, aklî delîller ile, bu mes’elenin tafsîlatına başlıyoruz.
Hıristiyanların en mühim i’tikâdları, üç tanrı ya’nî teslîsdir. Onlara göre, hâşâ tanrı üçdür: (Allahü teâlâ, Îsâ aleyhisselâm ve Rûhül-kuds). Hâlbuki İncîlde, Îsâ aleyhisselâm için (oğlum) denilmesi fazla sevgiyi göstermek içindir. Elde mevcûd İncîl denilen kitâblarda diyor ki, (Îsâ aleyhisselâm ilm, kudret ve bütün sıfatlarda, Allahü teâlâya müsâvîdir. Çarmıha gerilip, öldürülmesinden sonra, sekiz gün Cehennemde yanıp, Pavlosa göre, hâşâ la’net ağacına çıkıp, sonradan semâya yükselmiş, kürsîsini Babanın sağına koyarak, yaratma ve îcâd işini eline almışdır. Şimdi, hükm oğuldadır. Kıyâmetde de, hâkim-i mutlak Îsâ olacağından, [hâşâ] Baba amelden uzak kalmışdır.)
Müslimânların i’tikâdına göre, Allahü teâlâ birdir. Zâtında ve sıfatlarında ortağı ve benzeri yokdur.
[Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” sünnetine, yoluna tam yapışan hakîkî müslimânların, Allahü teâlâ hakkındaki doğru i’tikâdlarını en güzel şeklde anlatan, İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendî “rahmetullahi aleyh” (Mektûbât)kitâbının ikinci cild, altmışyedinci mektûbunda buyuruyor ki:
(Biliniz ki, Allahü teâlâ, kadîm olan [hiç yok olmıyan] Zâtı ile vardır. Ondan başka herşeyi, O yaratmışdır. O, sonsuz olarak var idi. Ya’nî, kadîmdir, ezelîdir. Ya’nî hep var idi. Varlığından evvel yokluk olamaz. Ondan başka herşey, yok idi. Bunların hepsini, O, sonradan yaratdı. Kadîm ve ezelî olan, bâkî ve ebedî olur. Hâdis ve mahlûk olan, fânî ve muvakkat olur, ya’nî yok olur. Allahü teâlâ birdir. Ya’nî varlığı lâzım olan, yalnız Odur. İbâdete hakkı olan da, yalnız Odur. Ondan başka şeylerin var olmasına lüzûm yokdur.