369

Hiç bir masnu’, yaratılan, aslâ sâni’ini [yaratanını] anlıyamaz, kavrıyamaz. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” başka bir hadîs-i şerîflerinde de, (Allahü teâlâ, hâtıra gelen her şeyden uzakdır) buyurmuşdur.]

—14—

İLM BAHSİ

Allahü teâlânın sıfât-ı sübûtiyyesinin sekiz olduğunu ve bunlardan birincisinin (Hayât)olduğunu, onsekizinci sahîfeden başlıyarak uzun bildirmişdik. Şimdi burada ilm-i ilâhîsini bildireceğiz.

Hıristiyanlar, Allahü teâlânın ilm-i ilâhîsi husûsunda, (Allahü teâlâ eşyâyı bilicidir) demekle berâber, Ona çeşidli şekllerde de, cehâlet isnâd etmekdedirler. Çünki, hâlen kiliselerde okunan Kitâb-ı Mukaddesin, Ahd-i atîk kısmında, tekvînin birinci bâbında, (Allahü teâlâ birinci semâyı ya’nî gökleri ve yeri yaratdı. Yer ıssız ve boş ve karanlık idi. Işık olsun dedi. Işık oldu. Allah ışığın güzel olduğunu gördü. Allah göğü ve yeri yaratdı. İyi ve güzel olduğunu gördü… Sonra şunu yaratdı, güzel, iyi olduğunu gördü, sonra şunu, sonra şunu….) demekdedir.

[Ey hıristiyanlar!] İnsâf ediniz. Bir mühendis, bir binâ inşâ etmek istese, önceden düşünmez ve o binânın güzel veyâ çirkin olacağını bilmezse, o binâyı yapmağa başlar mı? Elbette başlamaz. [Bugün de, herhangi bir binâ inşâ edilmeden önce, bir mi’mâr o binânın güzel ve düzgün olması için evvelâ bir plân çizer. Bu plânda, o binânın bütün müştemilâtının ölçülerini bildirir. Binâ o plâna göre yapılır. Gelişi güzel yığılmış çimento, taş, kum ve tuğla ile, muntazam bir binâ meydâna gelir mi? Elinde hiçbir plân olmadan binâ yapdıran görülmüş müdür?] Allahü teâlânın, [hâşâ] âciz bir kulu olan mühendis kadar da ilmi yok mudur?

Ahd-i atîkde, tekvînin altıncı bâbının beşinci âyet ve devâmında Allahü teâlâ için, (Rab gördü ki, yeryüzünde insanın kötülüğü çoğaldı. Yeryüzünde insanı yaratdığına pişmân oldu ve yüreğinde acı duydu ve Rab, yaratdığım insanı ve hayvanları, sürünenleri ve göklerin kuşlarını yeryüzünden sileceğim. Çünki onları yaratdığıma pişmân oldum dedi) denilmekdedir. Ayrıca, Allahü teâlânın Nûh aleyhisselâma bir gemi yapmasını ve kendisine tâbi’ olanlarla berâber bu gemide sâkin olmasını emr etdiği, gemiye binenlerden başka yeryüzünde bütün insanları ve hayât sâhibi herşeyi yok etdiği ve kırk gün kırk gece yağmur yağıp tûfân olduğu ve sonra durduğu, Allahü teâlânın ise, Nûh aleyhisselâmı yüzelli gün sonra hâtırladığı, yine tekvînin yedinci ve sekizinci bâblarında yazılıdır.

İnsâf etmelidir ki, ahmak bir kimse, büyük bir iş yapmış olsa, kırk yıl geçse dahî onu unutmaz.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.