Yine bu husûsda onuncu bâbındaki, Havârîlere verdiği nasîhatler ve ta’lîmât, beşinci, altıncı ve yedinci bâblarında devâmlı söylediği sözler ve yirmiüçüncü bâbında Ferîsîlere hitâben yapdığı azarlamalar ve sekizinci bâbında devâmlı getirdiği misâller, şübhesiz birer meclisde vâki’ olan şeyler değildir. Bunun delîli de bu sözler ve getirdiği misâllerin, diğer İncîllerde değişik pek çok meclise taksîm edilmesidir. Buradan anlaşılıyor ki, bu İncîlin müellifî Îsâ aleyhisselâmın devâmlı arkadaşı olan gümrükcü Matta değildir.
Matta İncîlinde zikr edilen, Îsâ aleyhisselâmın; körleri, baras ve cin çarpmış fakîrleri iyi etmesi ve mu’cize olarak pek çok fakîrlere yemek yidirmesi hep ikişer mahalde beyân edilmişdir. Hâlbuki Markos ve Luka İncîllerinde bu vak’alar yalnız birer mahalde zikr edilmişlerdir. Bundan anlaşılıyor ki, Mattaya nisbet edilen İncîlin müellifi, bu kitâbı yazarken, iki mehâza mürâce’at edip, bir vak’ayı ikisinde de, görmüşdür. Ancak, yanlış anlama sebebi ile birbirinden farklı zan ederek kitâbına yazmışdır.
Matta İncîlinin onuncu bâbının beşinci âyetinde, hazret-i Îsânın, resûllere ya’nî Havârîlere, putperest milletleri [dîne da’vet için] gitmemelerini ve Sâmiriyyelilerin şehrlerine girmemelerini tenbîh etdiği yazılıdır. Dahâ sonra ise, kendisi putperest yüzbaşının hizmetcisine ve Ken’ânlı bir kadının kızına şifâ’ verdiği bildirilmekdedir.
Yedinci bâbın altıncı âyetinde, (Mukaddes şeyleri köpeklere [putperestlere] vermeyin ve incilerinizi domuzların önüne atmayın) dediği hâlde, yirmisekizinci bâbının ondokuzuncu âyetinde ise, (Siz gidip bütün milletleri şâkird edinin. Onları Baba, Oğul ve Rûh-ül-kuds adına vaftiz edin [Ya’nî dîninizi onlara öğretin]) demekdedir.
Onuncu bâbının beşinci âyetinde, (Diğer milletlerin ve Sâmiriyyelilerin şehrlerinden hiç birine girmeyin) diye emr edildiği hâlde, yirmidördüncü bâbın ondördüncü âyetinde ise, (İncîl, bütün milletlere va’z edilecekdir ve sonu kurtuluş olacakdır) demekdedir. [Bu ve yukardaki âyetler, birbirine temâmen zıddır.]
Bunlar ve bunlar gibi sayısız ihtilâf ve tenâkuzlar bu İncîlde tekrârlanmışdır. Bu ilâveler, Matta İncîlinde tahrîf yapıldığını hiç şübhe bırakmıyacak şeklde isbât etmekdedir. Ba’zı mühim hâdiseler, diğer İncîllerde mevcûd olduğu hâlde, Matta İncîlinde yokdur. Meselâ, Îsâ aleyhisselâm tarafından yetmiş şâkirdin seçilmesi, Mele-i havârîyyûnda urûcu, Bayram yapmak için iki kerre Yerûşâlime gelmesi ve Lazarusun mezârdan kalkması fıkraları bu İncîlde yokdur. Bunun için Matta İncîlinin havârîlerden Mattaya isnâdı ya’nî Mattadan rivâyet edildiği şübhelidir.