—6—
RİSÂLELER HAKKINDA BİR İNCELEME
Hıristiyanlar, Îsâ aleyhisselâmı [hâşâ] tanrı kabûl etdikleri gibi, havârîleri ve Pavlosu da, resûl, Peygamber kabûl etmekdedirler. Onların yazdıkları risâleleri, mektûbları da, vahy ile bildirilmiş ilâhî kitâblar, risâleler kabûl etmekdedirler. Bunun için bu risâleler (Kitâb-ı mukaddes)in Ahd-i cedîd kısmında dört İncîlden hemen sonra yer alır.
Dört İncîlin temâmlayıcısı olan ve dört İncîlin ekleri denilen bu risâlelere nazar edilirse, gerek birbirleri ile, gerekse İncîller ile pek çok tenâkuz ve ihtilâfları vardır. Bunlar, tek tek anlatılacak olsa, Kitâb-ı mukaddesin temâmından dahâ büyük cildler yazılması îcâb ederdi.
Bunlara ba’zı misâller verelim:
Pavlosun îmân ediş şeklindeki ihtilâflar için Rahmetullah efendi (İzhâr-ül-hak) kitâbında buyuruyor ki:
Pavlosun nasıl îmân etdiği hakkında Resûllerin işlerinin dokuzuncu, yirmiikinci ve yirmiüçüncü bâblarında pekçok ihtilâflar vardır. Ben bunları (İzâlet-üş-şukûk) ismli kitâbımda on vech üzere beyân etdim. Fekat, bu kitâbımda, bunlardan üçünü zikr etmekle iktifâ edeceğim:
1 — Resûllerin işlerinin dokuzuncu bâbının yedinci âyetinde: (Onunla berâber yolculuk eden adamların nutku tutulup durdular. Sesi işitiyorlar. Fekat kimseyi görmüyorlardı) demekdedirler.
Yirmiikinci bâbının dokuzuncu âyetinde ise: (Benimle berâber olanlar gerçi nûru gördüler. Fekat bana söz söyliyenin sesini işitmediler) demekdedir.
Yirmialtıncı bâbda ise sesin işitilip işitilmediği husûsu hiç bir şey söylenmiyerek kapalı geçilmişdir. Bu üç ifâde arasındaki tenâkuz meydândadır.
2 — Aynı kitâbın dokuzuncu bâbının altıncı âyetinde, (Rab ona dedi ki: Kalk şehre gir, ne yapman îcâb ediyorsa sana söylenecek) demekdedir.
Yirmiikinci bâbın onuncu âyetinde, (Rab bana: Kalk Şâma git, orada ne yapılması lâzım geleceği sana söylenir) demekdedir.