369

Yukarıda zikr etdiğimiz gibi, gerek bu İncîllerde, gerekse (Ahd-i atîk)de ve (Ahd-i cedîd)de bulunan ihtilâflar yalnız bunlardan ibâret değildir. Bunlardaki ihtilâfların herbiri anlatılsa, cildler tutacağından ve bunların bir kısmı, (İzhâr-ül-hak) ve (Şems-ül-hakîka) kitâblarında bildirilmiş olduğundan, burada dahâ fazla bilgi vermedik. Bu husûsda dahâ fazla bilgi almak isteyenlere, protestan ilm adamlarından Gislerin 1233 [m. 1818] senesinde ta’b edilen(Tahrirât-i enâcîl) ismli kitâbına ve Selirmacirin 1817 senesinde ta’b edilen (Mukaddime-i kitâb-ı Ahd-i cedîd) adlı eserine, Sypherin(Sıfırin) 1832 senesinde ta’b edilen (Birinci İncîlin aslı) ismindeki kitâbına ve muâsırlarından Yor adlı müsteşrikin (İncîller üzerine müâhezât)ismindeki kitâbına ve Şuazer adlı müsteşrikin 1841 senesinde neşr edilen (Yuhannâ İncîli üzerine inceleme) adlı eserine ve mu’âsırlarından Gustav İchtelin Îsâ aleyhisselâmın hâllerine dâir yazdığı kitâba ve Stauruz ve diğer [bir çok târîhcilerin] yazdığı eserlere mürâce’at etmelerini tavsiye ederiz.

Müslimânların kendisine sarıldıkları, [kendisine uymaları sebebi ile dünyâ ve âhiret se’âdetine kavuşdukları] Kur’ân-ı kerîm ise, Allahü teâlânın, (Kur’ân-ı kerîmi biz indirdik ve yine onu biz hıfz edeceğiz) meâlindeki Hicr sûresinin dokuzuncu âyetinin ma’nâ-i şerîfi mûcibince, hicret-i nebeviyyeden zemânımıza kadar, ya’nî binikiyüzdoksanüç [1293] senedir [Bugün için, bindörtyüzyirmiüç senedir] çeşidli milletlere mensûb müslimânların ellerinde bulunduğu hâlde, bir noktası dahî fazla veyâ eksik olmıyarak, Allahü teâlânın ilâhî hıfzı ile mahfûz olduğu, herkes tarafından tasdîk edilmişdir. Hâl böyle iken, beş-on altın ücret [maâş] ile vazîfeli olarak, islâm memleketlerine gelip, [İç yüzünü yukarda îzâh etdiğimiz hıristiyanlık ile], sağlam temeller üzerine oturtularak, zemânımıza kadar aynı doğruluk ve sağlamlığı ile bizlere ulaşan islâmiyyeti mukâyese ederek, doğrulukdan, hak din olmakdan nasîb almak hülyâsına düşmüş olan bir kaç papazın iddi’âlarına hayret etmekden başka ne denilebilir. Bunların teşebbüsleri, dedikleri gibi, hakkı, doğruyu ortaya koymak olsa idi, islâm kitâblarını lâyıkı ile mütâlea etmediklerinden, bir noktaya kadar ma’zûr görülebilirlerdi. Fekat, işin aslı böyle olmayıp, çeşidli safsatalar ve hîleler ile câhilleri aldatmak ve islâmiyyetden ayırmakdır. İslâm âlimlerinin yazdıkları kitâblara ve kendilerine sordukları süâllere cevâb veremeyip, sanki o kitâbları görmemiş gibi, evvelki cehâlet [ve inâdları] ile münâsebetsiz bir şeklde islâmiyyete saldırmakdadırlar. Yalan ve iftirâlarla dolu gizli gizli risâleler, kitâblar te’lîf etmekde ve el altından neşr etmekdedirler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.