369

Îsâ aleyhisselâm da, diğer Peygamberler “aleyhimüsselâm” gibi, yehûdîlerden çok zahmet ve sıkıntı çekdi. Fekat, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” düşmanları, O Server hayâtda iken, helâk oldular, kendi mubârek zât-i nübüvvetleri ise, Medîne-i münevverede Âişenin “radıyallahü teâlâ anhâ” evinde, yatağında dâr-ı fenâdan dâr-ı bekâya teşrîf etdi.

Bugün ellerde bulunan dört İncîl kitâbında, dîni kabûle müsâid, şerî’at terbiyesi görmüş bir kavmden olan Petrus ve diğer Havârîlerin, Îsâ aleyhisselâm yakalandığı zemân, kendi başlarının derdine düşdükleri ve hemen Îsâ aleyhisselâmın yanından kaçdıkları, hattâ o gece, Îsâ aleyhisselâmın en yakın havârîsi olan Petrusun, horoz ötmeden önce, yemîn ve la’netler ederek, Îsâ aleyhisselâmı tanımadığını söyliyerek, inkâr etdiği yazılıdır.

Din kabûlüne müsâid olmıyan [şerî’at terbiyesi görmemiş] putperest bir kavm içinde iken, islâmiyyeti kabûl eden ve Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek sohbetleri ile şereflenen, Eshâb-ı kirâmdan “aleyhimürrıdvân”, Ebû Bekr-i Sıddîkradıyallahü anh”, hicret esnâsında Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” mağarada arkadaşı oldu. [Resûlullaha bir zarar gelir korkusu ile mağaradaki yılan yuvalarını hırkasını parçalayarak kapatdı. Son deliğe parça yetişmediği için, bunu da ayağı ile kapatdı. Yılan ayağını ısırdı. Ne ayağını çekdi, ne de bir ses çıkardı. Gözünden akan yaş, Resûlullahın mubârek yüzüne damlayınca, Resûlullah uyandı ve mu’cize olarak mubârek tükrüğünü Ebû Bekrin “radıyallahü anh” ayağına sürdü, yarası iyi oldu.] Bütün malını islâmiyyet için harcadı. Dahâ sonra, arablardan irtidâd edenlerle cihâd edip, bunları îmâna getirdi.

Ömer “radıyallahü anh” ise, ilk îmân etdiği gün, Eshâb-ı kirâmın önüne düşüp, Mekkede müşriklerin işkence ve eziyyetlerine rağmen, korkmadan müslimânlığını i’lân etdi. Bütün halîfeliği müddetince, büyük fethler yapıldı. İslâmiyyet her yere yayıldı. Adâletde ise, ona benzer hiçbir kumandan ve hiçbir âdil kimse ortaya çıkmadı. Bunlar târîhlerde yazılıdır.

Osmân-ı Zinnûreyn “radıyallahü anh” Mekkenin en zenginlerinden idi. Ne kadar serveti varsa hepsini islâmiyyeti kuvvetlendirmek için sarf etdi. [Burada sâdece Tebük gazâsında verdiklerini zikr edelim: Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” mescidde Eshâb-ı kirâmı Tebük gazâsı için yardımda bulunmaya teşvîk etdi. Osmân “radıyallahü anh” ayağa kalkıp: (Yâ Resûlallah! Allah yolunda sırt çulları ve semerleri ile birlikde yüz deve vermeyi üzerime aldım) buyurdu. Resûlullah tekrâr teşvîkde bulundu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.