415

Alînin üzerine yürüdüler. Selmân kalkıp, bunlara, sizin Cehennem köpekleri olduğunuzu Resûl haber verdi dedi, diyor. Ömer sokakda herkesi zor ile Ebû Bekre bî’at etdirdi. Hazrec kabîlesi ile Sa’d bin Ubâde, dokuzbin kişi ile bî’at etmedi. Mâlik bin Nüveyre, onbin kişi ile bî’at etmediğinden, Ömer, Hâlid bin Velîdi gönderip, o mü’min ve muvahhidi nemâzda öldürdü. Bunun neresine icmâ-i ümmet denir?) diyor.

Hüsniyye kitâbı, işine geldiği gibi anlatadursun, biz târîhî vesîkalara bakalım.

Büyük Taberî târîhini Muhammed bin Cerîr “rahime-hullahü teâlâ” yazmışdır. Bunun tercemesinde, üçüncü cildinin birinci sahîfesinde şöyle başlıyor:

Resûlullah hasta olalıdan beri, Ebû Bekr-i Sıddîk evine gitmedi. Mescid-i se’âdetde kalır, her sâat Resûlullahın hizmetinde bulunurdu. Resûlullah, Hicretin onbirinci senesi, Rebi’ulevvelin onikinci pazartesi günü rûh-i şerîfini, teslîm etdi. Mubârek başı, hazret-i Âişenin “radıyallahü anhâ” göğsü üzerinde idi. Hazret-i Alîradıyallahü anh” ağlıyarak dışarı çıkdı. Hazret-i Ebû Bekr içeri girip, Âişeyi ağlar ve elini yüzüne vurur gördü. Resûl “aleyhisselâm” yatmış, ridâsını yüzüne örtmüşler. Ridâyı açdı, vefât etmiş olduğunu gördü. Ridâyı örtüp, mescide girdi. Hutbe okudu ve (Ey Eshâb! Resûlullah vefât etdi. Allahü teâlâ, ona ölümü ikrâm eyledi. Muhammed aleyhisselâma tapan varsa, bilsin ki, öldü. Allahü teâlâya tapanlar, bilsinler ki, Allahü teâlâ hiç ölmez) dedi. Sonra, Âl-i İmrân sûresi yüzkırkdördüncü âyetini okudu. Bu âyet-i kerîmede meâlen, (Muhammed “aleyhisselâm” resûldür. Ondan önce de Resûller gelmişdir. O da ölecekdir. Vefât ederse veyâ öldürülürse, dîninizden döner misiniz? Dîninden çıkan olursa Allahü teâlâya zarar vermez. Kendine zarar verir. Dîninden dönmiyenlere, Allahü teâlâ sevâblar verir) buyuruldu.

Mugîre-tebni Şu’be gelip, Ensârın bir araya toplandığını, Sa’d bin Ubâdeyi halîfe yapdıklarını söyledi. Hazret-i Ebû Bekr, hazret-i Ömerin elini tutup dışarı çıkdılar. Yolda, Ebû Ubeyde bin Cerrâh hazretlerine rastladılar. [Ebû Ubeyde “radıyallahü anh” Aşere-i mübeşşereden, ya’nî Cennete gidecekleri müjdelenmiş olan on kişiden biridir. Her gazâda bulundu. Çok cesûr idi. Şâma giren ordunun başkumandanı idi.(Kısas-ı Enbiyâ) da anlatıldığı üzere Resûl “aleyhisselâm” kendisine (Ümmetimin emîni budur)buyurmuşdu. Onsekiz senesinde ellisekiz [58] yaşında vefât etdi. Vefâtında, cinnîlerin ağlayıp mâtem tutdukları duyuldu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.