Eshâb-ı kirâma “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” düşman olanlar, zemânla oniki fırkaya ayrıldı. Hepsi de, müslimânları aldatmak, parçalamak için, plânlı olarak çalışıyorlar. Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” birbirlerine düşman olduklarını söyliyor, o din büyüklerine, hazret-i Alîye “radıyallahü teâlâ anh” uymadılar diyerek, çok kötü iftirâlar atıyorlar. Aydın din adamı, ilerici yazar gibi ismlere bürünen bu fitne ve fesâdcılar, yalanlarını meydâna çıkararak ve çirkin iftirâlarını çürüterek, müslimânları uyandırmağa çalışmakda olan Ehl-i sünnetin temiz hocalarına gerici, câhil diyorlar. Bu mubârek hocaları lekelemeğe, gözden düşürmeğe yelteniyorlar. Eshâb-ı kirâm “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în”, bunların söğmeleri ile kıymetden düşmedikleri gibi, bu hocaların kıymetleri de, bunların saldırmaları ile artmakda, şânları, şerefleri yükselmekdedir.
Din kardeşlerimizin, kardeşi kardeşden ayırmağa çalışan bu yıkıcıların yaldızlı iftirâlarına aldanmamaları için, otuzaltıncı mektûbu fârisîden türkçeye terceme ederek (İslâmda İlk Fitne) adını verdik. İnsâf ile okuyan kıymetli gençlerin sâf rûhlarının ve temiz vicdânlarının, Ehl-i sünnetin haklı olduğunu göreceklerinden emîn bulunuyoruz.
Allahü teâlâ, müslimânları parçalanmakdan korusun! Hepimizi, râzı olduğu, beğendiği, Ehl-i sünnetin doğru yolunda birleşdirsin! İslâm düşmânlarının yalanlarına aldanarak, tuzaklarına düşmekden korusun! Âmîn.
Evliyânın efdali, Sıddîk-ı ekber, ba’dehu Fârûk,
ve Zinnûreynden sonra, Alîdir ol Velîyullah.
Kalan Eshâbı hem ki, cümlesinin zikri hayrolsun,
cemî’i Âl-ü Eshâb-ı kirâmı severim fillah.
Aşere-i mübeşşere ve Fâtıma, Hasen ve Hüseyn,
bu ümmetden bunlara Cennet ile neşhedü billah.
Ve gayri kimseye aynîle Cennetlik denilmez ki,
o gaybe hükm olur, gaybi ne bilsin kimse gayrillah.
Ve Eshâb-ı kirâmın cümlesinden sonra ümmetden,
cemî’i Tâbi’în olmuşdur, efdalü Evliyâillah.