415

Ya’nî geri dönmiyen, Peygamberlik makâmının kemâlâtından haberi olmıyan Evliyânın sözüdür. Bu fakîr, birçok mektûblarımda, uzun uzadıya bildirdim ki, Peygamberlik, vilâyetin üstündedir. Hattâ, Peygamberin kendi vilâyetinin de üstündedir. Sözün doğrusu da budur. Bunun aksini söyliyen, Peygamberlik makâmının yüksekliğini bilmiyendir. Evliyâlık yolları arasında, (Silsile-tüzzeheb) yolu, Sıddîk-i ekberin “radıyallahü anh” yolu olduğundan, bu yolun yolcuları uyanık olur. Onun için de, yolların en üstünüdür. Başka yoldaki Evliyâ, bunların kemâlâtına nasıl yetişebilir? Onların iç yüzünü nasıl anlıyabilir? Bu yolun yolcularının, bu işde kârları müsâvîdir demek istemiyorum. Belki, milyonda biri böyle olabilirse, ni’metdir, se’âdetdir. Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellemhaber verdiği hazret-i Mehdî “rahime-hüllahü teâlâ”, vilâyetin en yüksek derecesinde olacağına göre, o da bu yoldan yetişmiş ve bu yolu temâmlamış ve düzeltmiş olacakdır. Çünki, bütün vilâyet yolları, bu yoldan aşağıdır ve ulaşdıkları vilâyetlerde, Peygamberlik makâmının kemâllerinden az birşey vardır. Bu yoldan kazanılan Evliyâlıkda ise, Sıddîk-ı ekberin yolu olduğu için, o kemâlâtdan pek çok bulunur.

Hazret-i Emîr “radıyallahü anh” Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” vilâyetini aldığı, taşıdığı için, geri dönmiyen, ya’nî halk arasına karışmıyan ya’nî vilâyetin kemâlâtı kendilerinde fazla bulunan Evliyânın, meselâ kutbların, ebdâlin ve evtâdın terbiyeleri, onun imdâdı ve yardımı iledir. Kutbül-aktâb, ya’nî kutb-i medâr, onun emrinde ve terbiyesindedir. Ya’nî vazîfesini onun imdâdı ve yardımı ile yapar. Fâtıma-tüzzehrâ ile Hasen ve Hüseyn “radıyallahü anhüm” de, bu makâmda, hazret-i Emîr ile ortakdırlar.

Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâbının hepsi “radıyallahü anhüm” büyükdür. Her birini büyük bilmek ve söylemek lâzımdır. Enes bin Mâlik “radıyallahü anh” buyuruyor ki, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Allahü teâlâ, bütün insanlar arasından beni seçdi, ayırdı. İnsanların en iyisini bana eshâb olarak seçdi. Bunların arasından da, bana akrabâ ve yardımcı olarak en üstünlerini ayırdı. Bir kimse, beni sevdiği için, bunlara hürmet ederse, Allahü teâlâ, onu her tehlükeden korur. Onlara hakâret ederek beni incitenleri de incitir). Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” buyuruyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Eshâbıma dil uzatanlara, onları söğenlere, Allah la’net eylesin! Bütün meleklerin ve insanların la’netleri, onların üzerine olsun!)

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.