415

Çünki, geçilemiyecek dereye ne kadar zorlansa girmez! Bu söze İbrâhîm Hâlid, cevâb veremedi. Hârûn Reşîd ve Yahyâ Bermekî güldü) diyor.

Kaderiyye mezhebinin, bu ümmetin mecûsîleri olduğunu bildiren hadîs-i şerîfi de yazıp, (günâh işleyip, bu iş Allahdandır, ezelde yazılmışdır, diyenler, Kaderiyyedir. İslâmdan önce Kureyş müşrikleri cebrî mezhebinde idi. İslâm bu mezhebi kaldırdı ise de, emîrül’mü’minîn hazret-i Alînin şehâdetinden sonra, Mu’âviye ve Yezîd aleyhilla’ne zemânında bu mezheb, tekrâr meydâna çıkdı ve Ehl-i sünnete mirâs kaldı)diye yazıyor ve çocuk sözü gibi akla ve nakle uymıyan söz ve misâllerle isbâta kalkışıyor.

Ehl-i sünnet âlimleri “rahime-hümullahü teâlâ”, insanda ihtiyâr yokdur dememişdir. Cebriyye mezhebinin kâfir olduklarını bildirmişdir. Bu kitâbının böyle hayâsızca iftirâlarına ancak, Ehl-i sünnet kitâblarını hiç okumamış câhiller inanır. Kaderiyye mezhebi, Mu’tezile mezhebinin bir ismidir. Şî’îlerin de bu mezhebde olduğu, bu kitâbdan anlaşılmakdadır. Kazâ ve kadere inanmadıkları için, insan istediğini elbette yapar, yaratır dedikleri için, Mu’tezile mezhebine (Kaderiyye) de denir. Ya’nî kadere inanmıyanlar kaderiyyedir. İnananlar, Ehl-i sünnetdir.

Muhammed bin Abdülkerîm Şihristânî, (Milel ve nihâl) kitâbında diyor ki: Mu’tezile mezhebinin reîsi olan Vâsıl bin Atâ ve onun izinde bulunanlar diyor ki: (İnsan, ihtiyârî, ya’nî istekli hareketlerini kendi yaratır. Allahü teâlâ, kullarına fâideli işler yapmağa mecbûrdur. İyilere sevâb, kötülere azâb vermesi lâzımdır. Allah birdir. Ayrıca sıfatları olamaz. Kur’ân, harf, kelime ve sesdir. Bunlar ise, mahlûk, sonradan yaratılmışdır. İnsan iyi, kötü, bütün işlerini kendi yaratıyor. Allahü teâlâ, şerleri, kötü şeyleri, günâhları, küfrü yaratır demek, doğru değildir. Bu sözler, onu kötülemekdir. Çünki, zulmü yaratan, zâlimdir. Allahü teâlâ, zâlim olmaz.) diyor. Bunların bu sözleri yanlışdır. İş sâhibi, işi yaratan değil, bu işi yapandır. İnsan mahlûk olduğu gibi, küfrü, îmânı, ibâdeti ve isyânı da mahlûkdur. Saffât sûresi, doksanaltıncı âyet-i kerîmesinde meâlen, (Allahü teâlâ, sizi yaratdı ve yapdığınız işleri de yaratmakdadır) buyuruldu. Ehl-i sünnet âlimlerinden imâmBeydâvîrahmetullahi aleyh”, bu âyetin tefsîrinde (yapdığınız şeyler, insanın fi’li, hareketi ile olduğu için, insanın işi olur. Fekat, hareket kuvvetini veren, iş için lâzım olan şeyleri yaratan, Allahü teâlâdır) demekdedir. Kaderiyye, herkes, kendi işinin hâlıkıdır dediği için, bu ümmetin mecûsîleri olmuşdur. Ehl-i sünnet, hâlık birdir diyor. Mecûsîler, hâlık ikidir dediler.

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdînin “rahime-hullahü teâlâ” arabî (İkd-ül-cevherî) kitâbında, irâde-i cüz’iyyeyi uzun bildirmekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.