Her iki imâmın ictihâdları birleşdirilerek, bunun da câiz olmasına fetvâ verilmişdir. Tarsûsînin (Münyet-ül-müftî) kitâbında, hükm-i müleffak câizdir diyerek yazdığı mes’ele, işte budur. Yoksa, başka mezhebleri birbiri ile karışdırmak, sözbirliği ile câiz değildir. (El-Ukûd-üd-dürriyye fî tenkîh-il Hâmidiyye) kitâbının birinci cildi yüzdokuzuncu sahîfesinde bunu bütünü ile açıkladım) demekdedir. Para vakfına da, imâm-ı Ebû Yûsüf ile imâm-ı Züferin ictihâdlarının birleşdirilmesi ile câiz denilmesi, başka mezhebler arasında yapılan hükm-i müleffak câiz olacağını göstermez. Çünki, bu her iki imâm da, Hanefî mezhebindedirler. Dinde reformcu, fıkh kitâblarındaki bu açık yazıları tersine çevirerek, hem gençleri aldatmağa, hem de (Dürr-ül-muhtâr) ve(İbni Âbidîn) gibi en kıymetli fıkh kitâblarını lekelemeğe, Ehl-i sünneti içden yıkmağa çalışmakdadır. Bu alçak siyâseti, Reşîd Rızânın bir din adamı değil, din adamı şeklinde görünen bir (Zındık) olduğunu açık olarak ortaya koymakdadır.
Fıkh âlimleri, ahkâm-ı islâmiyyeyi, kendi görüşlerine, kendi akllarına göre söylemeyip, Eshâb-ı kirâmdan “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” gelen haberleri nakl etdikleri için dinde reformcu, bu âlimlere câhil damgası basacak kadar alçalmakdadır. Hâlbuki, bu haberleri ve tatbîk yerlerini bilmiyen, kendileri uydurup söyliyen bu dinde reformcular câhildir. Hem de kara câhildirler. Cehl-i mürekkeblerinden dolayı kendilerini birşey bilir sanıyorlar. Yalan, bozuk sözlerini ilm olarak yaymakdan hayâ etmiyorlar. (El-hayâ-ü minel-îmân) hadîs-i şerîfi (Müslim)de yazılıdır. Din düşmanlarında hayâ olmadığını bu hadîs-i şerîf de göstermekdedir. Fıkh âlimleri, icmâ’ ile bildirilmiş olan ve ihtilâflı olan mes’eleleri bildirdiler. Bu ilmi bilenler, bunları birbirlerinden ayırır. Câhil dinde reformcular, fıkh âlimlerini kendileri gibi sanıyorlar. (El-kelâm-ü sıfat-ül mütekellim) sözü bunların içyüzlerini ortaya çıkarmakdadır. Bu söz, (Bir kimsenin sözü, bu kimsenin nasıl olduğunu anlatır) demekdir.
Fıkh âlimleri, icmâ’ vardır sözünü, bilmeden söyliyorlarmış. Bu yüce islâm dîni, asrlardan beri bu câhiller elinde oyuncak olmuş da, bu zındıklar şimdi, dîni rayına oturtacaklarmış. Sözbirliğini inkâr edenin kâfir olacağını kendi de söylemişdi. İcmâ’ı, İslâm âlimleri bilememiş, bulamamış ise, kendisi nerden bulacak? Buna şaşmağa hiç lüzûm yok. (El-câhilü cesûrün). Uydurup uydurup söyliyecek. Onun için, bundan kolay ne var ki.