Onun için ağlıyorum dedi. Bunlar, Peygamberlerin, Evliyânın, sâlih, sâdık mü’minlerin büyüklüklerini anlıyamayanlardır. Onların yollarını bırakıp, kendi kısa görüşlerine, nefslerine, beğendiklerine göre ibâdetleri değişdiriyorlar. Se’âdet yolunu bırakıp, şakâvete, felâkete atılıyorlar. Enes bin Mâlikin “radıyallahü anh” ağlamasının sebebi, nemâza ilâveler yaparak ve ba’zı yerlerini azaltarak değişdirenleri görmesidir. Böylece, sünneti [ya’nî islâmiyyeti] değişdiriyorlar. Sünneti değişdirmek, bid’atdir.
Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir ümmet, Peygamberi öldükden sonra, dinde bid’at yaparsa, buna benzer bir sünneti gayb eder). Ya’nî, küfre sebeb olmıyan bir bid’at yapılırsa, bunun cinsinden bir sünneti terk ederler.
Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bid’at sâhibi, bid’atini terk etmedikce, tevbe etmesini, Allahü teâlâ nasîb etmez). Ya’nî, bir kimse, bir bid’at ortaya çıkarırsa veyâ başkasının çıkarmış olduğu bir bid’ati yaparsa, bu bid’ati iyi bildiği ve karşılığında sevâb beklediği için, bundan tevbe edemez. Bu bid’atin kötülüğünden veyâ küfre sebeb olmasından dolayı hiçbir günâhına da tevbe etmesi nasîb olmaz. Müslimân, günâhdan kurtulmak için, tevbe eder. Hıristiyanlar günâhdan kurtulmak için, kiliseye gidip papaza(Vaftiz) yapdırıyorlar. (Vaftiz), bir kimsenin hıristiyan olması için veyâ bir hıristiyanın doğuşda getirdiği veyâ sonradan hâsıl olan günâhından kurtulması için yapılır. (Vaftiz) yapılacak kimseye, papaz tenhâ bir yerde İncîl okuyup üfler ve düâ eder. Erkeklere ve yaşlı kadınlara ömründe bir kerre vaftiz yapmıyorlar. Genç, güzel kızlar, sokaklarda erkeklere görünmek günâhına girdikleri için, her ay kiliseye gidip, vaftiz yapdırıyorlar ve [İşâi Rabbânî] dedikleri, şerâba batırılmış ekmekden yiyorlar.
Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Allahü teâlâ, dinde bid’at olan birşeyi yapan, bu bid’ati Allah rızâsı için terk etmedikçe, onun hiçbir amelini kabûl etmez). Ya’nî, i’tikâdda veyâ amelde veyâ sözde yâhud ahlâkda bid’at olan birşeyi yapmağa devâm edenin bu cinslerden ibâdetleri sahîh olsa da, hiçbirini kabûl etmez. İbâdetlerinin kabûl olması için, bu bid’ati, Allahü teâlâdan korkarak, ondan sevâb bekliyerek yâhud rızâsına kavuşması için terk etmesi lâzımdır.
Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Allahü teâlâ, bid’at sâhibinin nemâzını, orucunu, haccını, ömresini, cihâdını, günâhdan vazgeçmesini, adâletini kabûl etmez. Hamurdan kılın çıkması gibi, islâmdan çıkar).