Hadîs âlimleri, Resûlullahın söylediği açıkça belli olmayan bir söze, ne kadar iyi ve fâideli olsa da, hadîs denilmesini çok sıkı yasak etmişlerdir. Evet, hadîs uydurmak gibi pek tehlükeli bir yalancılığa kalkışan kimseler olmuşdur. Fekat, islâm âlimleri “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, yorulmadan, yılmadan çalışarak böyle sözleri aramışlar, bulmuşlar, kitâblardan çıkarmışlardır. İslâm âlimlerinin öyle sürekli çalışmaları olmasaydı, bu din câhili reformcular acabâ bir dâne mevdû’ hadîs ayırabilirler mi idi? Yüzbinlerce hadîs-i şerîfleri bütün râvîleriyle birlikde tanımak ve her birinin doğruluğunu dartmak gibi çok ince ve pek güç çalışmaları islâm âlimleri başarmışdır. Reformcu ise, hadîs uyduranlarla, uydurma hadîsleri yakalayıp atanları birbirine karışdırmakda, hepsine birden atıp tutmakla, zihnleri bulandırmakda, hadîs-i şerîflere olan i’timâdı, güveni sarsmağa çalışmakdadır. Hadîs uyduranların zararı, reformcuların yaygaralarının zararı kadar büyük olmadı. Hadîs uydurmanın fenâlıklarını ileri sürerek, Osmânlıların çökmesini buna bağlamak, böylece Osmânlıların çökmesine islâmiyyet sebeb oldu demek kadar haksız bir iftirâ düşünülemez.
8—(Buhârî hazretleri, hadîslerin doğruluğunu anlamak için, birçok seneler Asya ve Afrikada islâm memleketlerini dolaşmışdı. Geceleri on, onbeş def’a yatağından kalkarak hâtırına gelen hadîsleri râvîleri ile birlikde kayd ederdi. Söylendiğine göre, üçyüzbin hadîs ezberlemiş. Bunlardan ikiyüzbin adedi sahîh değil imiş. Topladığı altıyüzbin hadîsden, yedi, sekiz bin adedinin doğru olduğunu anlamış. Bu hâl, din bilgilerinin nasıl karmakarışık olduğunu göstermekdedir. Buhârînin çalışma şekline bakarak, seçdiği hadîslerin bile şübheli olduğunu Avrupa âlimlerinden birkaçı söylemekdedir. Başka hadîs kitâblarının nasıl olacağını artık düşünmelidir) diyor.
Cevâb: Altıyüzbinden başlayarak, sahîh hadîslerin sayısını yedibine ve hattâ sıfıra doğru indirmek düşüncesini, bu reformcu garblılardan aldığını sıkılmadan söylemekdedir. Hadîs-i şerîfler üzerindeki bilgilerini garblılardan alacağına, bu ilmin sâhiblerinden, mütehassıslarından alsaydı, herhâlde böyle konuşmazdı. Sonsuz bir denize benzeyen hadîs ilmi islâmiyyetin bir mu’cizesidir. Bu büyük deniz, islâm düşmanlarının atdığı birkaç taşla bulanmaz. İslâmiyyetin hak ve şanlı bir din olduğunu gösteren sayısız şâhidlerden hiçbiri olmasaydı, (İlm-i hadîs) âlimlerinin, aklları şaşırtacak çalışmaları, vesîka olarak yeterdi. Hadîs âlimlerinin kitâbları o kadar çokdur ki, yalnız fihristlerini bildiren yazılar kütübhâneleri doldurmakdadır.