481

Âmir, kumandan, kâfir ve zâlim olup, emri altında olana nemâz kılma derse, baş üstüne kılmam demeli, senin yanında kılmam demeği düşünmelidir. Çünki fitne çıkarmak, ya’nî müslimânların ezilmelerine sebeb olmak harâmdır. O zâlimin yanından ayrılınca, nemâzı hemen kılmalıdır.

Hindistândaki islâm âlimlerinin büyüklerinden Abdülhak-ı Dehlevî, 1052 [m. 1642] de vefât etmişdir. Çok kıymetli hadîs kitâbı olan (Mişkât-ül-mesâbîh)i fârisî olarak şerh etmişdir. (Eşi’at-ül-leme’ât) ismindeki bu şerhde, (Kitâb-ül fiten) kısmında diyor ki: Eshâb-ı kirâmdan Huzeyfe “radıyallahü anh” diyor ki, (Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” ilerde hâsıl olacak fitnelerden sordum. Çünki, bunların şerrine yakalanmakdan korkuyordum). Zararlı şeyden sakınmak, fâideli şeye kavuşmakdan dahâ mühimdir. Buradaki fitne, insanlar arasında karışıklık, döğüş demekdir. Harâm işlemenin yayılması da fitne ise de, bunu sormağa lüzûm yokdur. Çünki, harâmlar bellidir. (Yâ Resûlallah, biz, müslimân olmadan önce kötü kimselerdik. Allahü teâlâ, Senin şerefli vücûdün ile, islâm ni’metini, iyilikleri bizlere ihsân etdi. Bu se’âdet günlerinden sonra, yine kötü zemân gelecek mi dedim. (Evet gelecek!) buyurdu. Bu şerden sonra, hayrlı günler yine gelir mi dedim. Yine (Evet gelir. Fekat, o zemân bulanık olur) buyurdu). Ya’nî, bu zemânda, iyilik kötülükle karışık olur. Kalbler, ilk zemânlarda olduğu kadar sâf ve tertemiz olmaz. İ’tikâdların sahîh, amellerin sâlih ve idârecilerin adâletleri, birinci asrdaki gibi olmaz. Kötülükler, bid’atler, her tarafa yayılır. İyiler arasına kötüler, sünnetler arasına bid’atler karışır. (Bulanıklık ne demekdir) dedim. (Benim sünnetime uymıyan ve benim yolumu tutmıyan kimselerdir. İbâdet de yaparlar. Günâh da işlerler)buyurdu. Hayr da yaparlar, şer de yaparlar. Bid’at işlerler. (Bu hayrlı zemândan sonra, yine şer olur mu) de-dim. (Evet. Cehennemin kapılarına çağıranlar olacakdır. Onları dinliyenleri Cehenneme atacaklardır) buyurdu. (Yâ Resûlallah! Onlar nasıl kimselerdir,) dedim.(Onlar da, bizim gibi insanlardır. Bizim gibi konuşurlar) buyurdu. Ya’nî, arabî konuşurlar. Âyet ve hadîs okuyarak, va’z ve nasîhat ederler. Fekat, kalblerinde hayr ve iyilik yokdur. (Onların zemânlarına yetişirsek, ne yapmamızı emr edersin) dedim. (Müslimânların cemâ’atine ve hükûmetine tâbi’ ol) buyurdu. (Müslimân cemâ’ati ve müslimân hükûmeti yoksa, ne yapalım,) dedim. (Bir kenâra çekil. Aralarına hiç karışma. Ölünceye kadar, yalnız yaşa!) buyurdu. Bir hadîs-i şerîfde,(Benden sonra öyle hükûmetler olur ki, benim yolumdan ayrılırlar. Kalbleri şeytân yuvasıdır. Bunlara da itâ’at ediniz! Karşı gelmeyiniz! Sizi döğse de, mallarınızı alsa da karşı gelmeyiniz!)

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.