481

Bid’at sâhibini sevmiyenin ibâdetleri az olsa bile günâhlarının afv olunması umulur. (Yolda, bir bid’at sâhibi ile karşılaşmamak için yolunu değişdir!)Bu hadîs-i şerîfler ve nasîhatler, (Gunye) kitâbının doksanıncı sahîfesinde yazılıdır. Kendilerinin müslimân olduklarını söyliyen ve Ehl-i sünnet olarak tanıtan (Cemâ’at-üt-teblîgiyye)ciler, her fırkadan olan sapıkları aralarına alıyorlar. Ehl-i sünnet olsun, ehl-i bid’at olsun, her müslimân bunların fırkasına girebiliyor. Böyle oldukları hâlde, hak yolda bulunduklarını iddi’â ediyorlar. Bu gidişleri, iki zıd şeyi [meselâ ateşle barutu] birlikde bulundurmak gibi olmakdadır. Bu ise muhâldir, olacak şey değildir.

Cemâ’at-üt-teblîgıyyenin kurucusu olan Muhammed İlyâs rü’yâda gördüklerini yeni bir din olarak ortaya koyarken mezhebsizlerden kendisine bulaşan mikropları da aşılamakdadır. (Mekâtîb)in doksanıncı sahîfesinde diyor ki, (Hatm-i Kur’ân ve zikr cem’iyyetlerinde bulunmak, elbet iyidir. Din büyükleri bunu bildirmişlerdir. Fekat bu işde bid’at sâhiblerine benzemek tehlükesi olduğu için, böyle yerlerde bulunmamak ihtiyâtlı olur. Peygamberimize (Sana salât ve selâm olsun) derken, Onun hâzır olduğunu ve gördüğünü düşünmek veyâ bid’at sâhibleri (?) gibi söylemek tehlükesi de böyledir. Evet, aşırı muhabbet ile şu’ûru gayb ederek söylemek câiz ise de, şeytân karışıp îmânını bozabilir. Bu ise, dahâ büyük tehlükedir).

Şu söze bakınız! Resûlullahın hâzır olduğunu ve gördüğünü düşünerek, O yüce Peygambere “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” salât ve selâm söylemek, aşırı muhabbet sebebi ile, istemiyerek olsa bile, câiz değil imiş. Îmânın bozulmasına sebeb olacağı için, bundan sakınmak lâzım imiş. Bu sözler, vehhâbîlik inancıdır. Hattâ, aşırı muhabbet ile söylemeği yasak etmesi, vehhâbîliği de aşan bir sapıklıkdır. Müslimân olan, bunu yasak etmez. Bu adam, acabâ nemâz kılarken, bütün müslimânların (Esselâmü aleyke Eyyühen-Nebiyyü!) demelerini nasıl karşılamakdadır? Bakınız! Huccet-ül-islâm İmâm-ı Gazâlî “rahmetullahi aleyh(İhyâ-ül’ulûm) kitâbında ne buyuruyor! (Önce, kalbine Resûlullahın mubârek şeklini getir. Sonra, Esselâmüaleyke eyyühen-Nebiyyü oku ve bu sözünü işiteceğine ve sana cevâb vereceğine inan) (Birinci cild, s. 129). Osmânlı âlimlerinden Muhammed Hakkı efendi “rahmetullahi teâlâ aleyh”, 1301 [m. 1884] de Mekkede vefât etmişdir. (Hazînet-ül-esrâr) kitâbının 166. cı sahîfesinin birinci makâmında, (Müslimân, kendisinin Resûlullahın karşısında olduğunu düşünmeli, Onu kendisi ile Allahü teâlâ arasında şefâ’atçı, vesîle ve imdâda yetişici bilerek, ta’zîm, saygı ve edeb ile salât ve selâm söylemelidir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.