481

Bir hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ bid’at sâhibine sert cevâb verenin kalbini îmânla doldurur. Korkulu şeylerden korur. Bid’at sâhibine kıymet vermiyen kimseyi Allahü teâlâ kıyâmetin korkularından korur)buyuruldu. (İrşâd-üs-sâri şerhu sahîh-il-Buhârî) kitâbında diyor ki, bid’at ehli olan kimsenin tevbe etdiği anlaşılmadıkça, ondan uzaklaşmak lâzımdır. Bu za’îf kul [ya’nî Ahmed Rıdâ Hân], bu konuda bir risâle hâzırlamakdayım. Bid’at ehlinden kaçmak, onlara sert davranmak lâzım olduğunu Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden vesîkalar yazarak açıklamakdayım. Ayrıca âlimlerin sözlerini de bildirmekdeyim. Bu kitâbım, gözlerin nûru ve gönüllerin şifâsı olacakdır.

Bid’at sâhibleri ile berâber bulunmanın zararları bu kadar çok olunca, onları sevmenin ve övmenin zararlarının ne kadar olacağını düşünmelidir. Hadîs-i şerîfde, (Kişi, sevdiği ile berâberdir) buyuruldu. İmâm-ı Alînin ve başkalarının bildirdikleri hadîs-i şerîfde, (Yemîn ederim ki, Allahü teâlâ, insanı sevdikleri ile berâber haşr edecekdir) buyuruldu. Taberânînin bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, insanı sevdiklerinin arasında haşr edecekdir) buyuruldu. Ebû Dâvüdün ve Tirmüzînin, Ebû Hüreyreden bildirdikleri hadîs-i şerîfde, (İnsanın dîni, arkadaşının dîni gibidir. Herkes, kiminle arkadaşlık etdiğine baksın!) buyuruldu. (Fih-un-Nesrîn bi-cevâbil-es’ilet-il-ışrîn) kitâbımda yukarıdaki hadîs-i şerîfler üzerinde geniş açıklamalar vardır.

Nedvet-ül-ulemânın maksadı, mel’ûn şeytânın maksadıdır. Bilgisi az olan müslimânları doğru yoldan kaydırmağa uğraşmakdadırlar. Müslimânları birleşdirmek farzdır, sözleri ile yeni bir din ortaya koymakdadırlar. (İbâdetler kabûl olmaz. Böyle olmayanlar, berekete ve se’âdete kavuşamaz) sözleri de, Allahü teâlâya iftirâdır. Bid’at ehli ile çekişmeğe ve onları düşman bilmeğe günâh demeleri ve bu günâhı afv olmaz bilmeleri ve afvı imkânsızdır demeleri de, kendilerinin Ehl-i sünnet vel-cemâ’atin hak yolundan ayrıldıklarını ve âyet-i kerîmeleri inkâr etdiklerini gösteriyor. Bir âyet-i kerîmede meâlen, (Allahü teâlâ, şirkden başka dilediği kimselerin bütün günâhlarını afv eder) ve (Allahü teâlâ, bütün günâhları elbette afv eder)buyuruldu. Onların, bu günâhın afvı imkânsızdır demeleri, bu âyet-i kerîmeleri inkâr olmakdadır. (Allahın kulları, kardeşler olunuz!) hadîs-i şerîfine de yanlış ma’nâ vermekdedirler. Bu hadîs-i şerîfin ma’nâsı, (Umdet-ül-Kâri) ve başka kitâblarda da bildirildiği gibi, (Kardeşler olmanızı sağlayacak şeyleri yapınız!) demekdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.