481

Bid’at, ikiye ayrılır: İ’tikâdda ve ibâdet olan işlerde bid’atlerdir. İ’tikâdda olan reformlar, yâ ictihâd ile yapılır. Ya’nî âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden çıkarılır. Yâhud, akl ile, düşünce ile beğenilerek yapılır. İctihâd yapabilmek için derin âlim, ya’nî (müctehid) olmak lâzımdır. Müctehid, i’tikâd bilgilerinde ictihâd yaparken yanılırsa, afv olmaz. Suçlu olur. Yanlış anladığı inanılacak şey, dinde açıkça bildirilmiş ve câhillerin bile işitip bildiği, yayılmış bilgilerden ise, bu müctehid ve buna inananlar kâfir olur. Kâfir olduğu anlaşılan bir kimse, bu küfründen tevbe etmedikçe, mü’min ve müslimân olduğunu söylese ve bütün ömrünü ibâdetle geçirse de, küfrden kurtulamaz. Açık bildirilmiş, fekat herkesin işitmemiş olduğu bilgilerden veyâ açık bildirilmemiş bilgilerden ise, kâfir olmazlar. (Bid’at sâhibi), (Dalâlet ehli) ya’nî sapık olurlar. Bu yanlış inanışları, katl ve zinâ gibi büyük günâhlardan da dahâ büyük günâhdır. Yetmişiki dürlü bid’at fırkası bulunacağı ve sapık inanışları sebebîle hepsinin Cehenneme gidecekleri, hadîs-i şerîflerde bildirilmişdir.

Müctehid olmıyan din adamlarının, kendilerini müctehid sanarak, âyet-i kerîmelere ve hadîs-i şerîflere ma’nâlar vermeğe kalkışmaları ile veyâ kendi görüşleri ile söyledikleri i’tikâd bilgisi, açık bildirilmemiş veyâ herkesin işitmediği bilgilerden olsa bile, yanlış olursa, böyle yanlış inananlar kâfir olur. Meselâ, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” mi’râca çıkdığına ve kabr süâline, ictihâd yolu ile inanmıyan bir müctehid, bid’at sâhibi, ya’nî sapık olur. Kendi aklı, görüşü ile inanmıyan müctehid olmıyan bir din adamı ise, din bilgilerine kıymet vermemiş olacağından, kâfir olur.

İ’tikâddaki ictihâdlarında yanılmamış olan islâm âlimlerine “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” ve bunlar gibi doğru inanan müslimânlara (Ehl-i sünnet) veyâ (Sünnî) denir.

Yetmişiki bid’at ehlinin ibâdetleri, sahîh olsa da, kabûl olmaz. İbâdetlerinde, ictihâd ile yapacakları bid’atleri de ayrıca suç olur.

Ehl-i sünnet âlimlerinin ibâdetlerde, ictihâd ile buldukları bilgiler bid’at değildir. Bu bilgileri bulurken yanılmaları suç olmaz. Dört mezhebin imâmları, bu bilgileri, islâmiyyetin sâhibinin izni ile, islâmiyyetin bildirdiği delîllerden, senedlerden çıkarmışlardır. Bu bilgiler, islâmiyyeti değişdirmiş değil, islâmiyyete yardımcı olmuşlardır. Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açık bildirilmiş şeylerde ictihâd yapılmaz. Bunlar, olduğu gibi kabûl edilir. Açık bildirilmemiş bir işi gösteren delîli ararken yanılmak suç olmaz.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.