(Buhârî) ve (Müslim) kitâblarında yazılı meşhûr olan hadîs-i şerîfde, (İslâmın temeli beşdir. Birincisi, şehâdet kelimesini söylemekdir. İkincisi, nemâz kılmakdır) buyuruldu. Ebû Dâvüdün bildirdiği ve (Halebî) kitâbında yazılı hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, hergün beş nemâz kılmağı emr etdi. Güzel abdest alıp, bu beş nemâzı vaktlerinde kılan ve rükû’ ve secdelerini iyi yapanları, Allahü teâlâ, afv ve mağfiret eder) buyuruldu.
Bir hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, kullarına, her gün beş kerre nemâz kılmağı farz etdi. Bir kimse, güzel abdest alıp, nemâzını doğru kılarsa, kıyâmet günü, yüzü, ondördüncü ay gibi parlar ve Sırât köprüsünü şimşek gibi geçer)buyurdu. (Rıyâd-ünnâsıhîn) kitâbının sâhibi “rahmetullahi teâlâ aleyh” diyor ki, hadîs kitâblarını inceledim. Yirmiden çok Sahâbînin bildirdikleri, çeşidli hadîs-i şerîflerde, (Şer’î bir özrü olmadan, bir nemâzı terk eden kâfir olur)buyurulduğunu gördüm.
(Târîh-i Buhârî) ve (Kitâb-ül-îmân) kitâblarında, hazret-i Alînin “radıyallahü anh” bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Nemâzı terk eden kâfir olur) buyuruldu. Ya’nî nemâz kılmadığı için üzülmiyen, bunun için Allahdan utanmıyan kimse, son nefesinde îmânsız gider, demekdir.
Fazla bilgi almak için (Se’âdet-i Ebediyye) kitâbının altmışüçüncü maddesini okuyunuz!
(Buhârî) kitâbında, Ebû Sa’îd-i Hudrînin bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Cemâ’at ile kılınan nemâzın sevâbı, yalnız kılınandan yirmibeş kat fazladır) buyuruldu. Abdüllah ibni Ömerin bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Yirmiyedi kat fazladır)buyuruldu.
Dâr-ı Kutnînin “rahmetullahi aleyh” bildirdiği ve (Künûz)da yazılı hadîs-i şerîfde,(Mescid yanında bulunanın, nemâzını mescidde kılması lâzımdır) buyuruldu.
(Firdevs-ül-ahbâr) ve (Rıyâd-un-nâsıhîn) kitâblarındaki hadîs-i şerîfde, (Ezânı işitip de, câmi’de cemâ’ate gitmemek, münâfıklıkdır) buyuruldu.
İmâm-ı Ahmedin “rahmetullahi aleyh”, (Müsned) kitâbında ve (Künûz)da bildirilen hadîs-i şerîfde, (Salâtından bir şeyi unutan, iki secde dahâ yapsın!)buyuruldu.
Bekara sûresinin kırküçüncü âyetinde meâlen, (Nemâzları kılınız ve zekât veriniz ve rükû’ edenlerle birlikde rükû’ ediniz!) buyuruldu. (Beydâvî)de ve bütün tefsîrlerde, bu âyet-i kerîmede, beş vakt nemâzın cemâ’at ile kılınması, emr olunduğu bildirilmekdedir. Bu âyet-i kerîmede, nemâza rükû’ denilmesi, yehûdî nemâzı değil, müslimân nemâzı olduğunu bildirmek içindir.