20 — Görülüyor ki, Cemel ve Sıffîn muhârebelerinde, hep yehûdî parmağı vardır. Siyonizmin idâre etdiği mel’anetlerdir. Kardeşi kardeşe düşman etmek, iç savaş açarak islâmiyyeti içerden yıkmak için düzülen alçak yehûdî plânlarıdır. Bindörtyüz seneden beri, bu plânları yürütüyorlar. Hazret-i Osmânı “radıyallahü teâlâ anh” şehîd edenleri hâzırlıyan ve idâre eden yehûdîler, sultân ikinci Abdülhamîd hânı “rahmetullahi teâlâ aleyh” hal’ eden hareket ordusunu da hâzırlayıp yürütdüler.
Müslimânlar, dahâ hâlâ uyanmıyor. Bu hakîkatleri göremiyor. Hazret-i Osmânı şehîd eden, Eshâb-ı kirâmı birbirine kırdıran, ittihâdcı denilen masonları müslimânların başına belâ edip, binlerce din adamını dar ağaçlarına ve zındanlara sürükliyen islâm düşmanı olan yehûdîlerin kitâbları kapışılmakda, köylere kadar dağıtılmakdadır. Masonların, komünistlerin desteklediği dinde reformcular, harıl harıl çalışıyor. Müslimânlar ise, gaflet içinde şu’ûrsuz uyuyorlar. İslâmiyyeti içerden yıkmak için sinsice yazılmış olan zındıkların kitâblarını terceme ediyor, reklâmlarını yapıyorlar. Müslimân ismini taşıyan islâm düşmanlarına (Zındık) denir.
21 — Müslimânların okuduğu bir günlük gazetede, bir din kitâbının reklâmını gördük. Gazetenin bu kitâbı övmesi, günlerden beri devâm ediyormuş. Bir müslimân, bu kitâbdan bir aded getirdi. Birçok yerinde, Ehl-i sünneti övüyor. Birkaç yerinde de yalanlar, iftirâlar yerleşdirilmiş. Bunları din kardeşlerimize duyurmak istiyoruz. Böylece, temiz gençleri uçuruma düşmekden kurtarabilirsek dînimize ve milletimize büyük hizmet etmiş oluruz.
22 — (Âişe-i Sıddîkanın dahî ömrünün sonuna kadar, ictihâdındaki hatâsından dolayı nedâmetde bulunduğunu kitâblar beyân eylemişdir) diyor.
Hâlbuki kitâblar, hiçbir âlimin ictihâdına nâdim olduğunu, üzüldüğünü yazmıyor. Çünki, ictihâd lâzım olan bilgilerde ictihâd etmek günâh değildir. Hiç olmazsa, bir sevâb vardır. O büyükler “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, ictihâdlarında yanıldıklarına değil, müslimân kanı döküldüğüne üzüldüler.
23 — (Eshâbın ictihâdda hatâsı sâbit oldukdan ve senelerce fitne ve fesâd, kıtâl ve tahrîb üzerinde ısrârın devâmından sonra) gibi şeyler yazıyor. Yukarıda bildirdiğimiz gibi, Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” ictihâdları, hazret-i Osmânın kâtillerine kısâs yapılmasında ve eşkıyânın Medîneden hemen çıkarılarak huzûr ve sükûnun bir ân önce sağlanmasında idi. İctihâdların harb ile bir ilgisi yokdu. Muhârebelere zındıklar sebeb oldu. Sonra, bu muhârebeleri, ictihâd ayrılığına yüklediler. Böylece müslimânları ikiye bölmeğe muvaffak oldular.