401

(Tezkire-i Kurtubî muhtasarı) yüzyirmidokuzuncu sahîfesinde, Abdülvehhâb-ı Şa’rânî diyor ki, Yezîd hazret-i Hüseynin mubârek başını, esîrlerle birlikde, Şâmdan Medîneye gönderdi. Medîne vâlîsi Ömer bin Sa’din emri ile, mubârek başı kefenlenip Bakî’ kabristânında, Fâtıma-tüzzehrâ hazretlerinin mubârek kabri yanına defn olundu. Fâtımî meliklerinin onüçüncüsü Fâiz 549 [m. 1154] da beş yaşında tahta çıkarılıp, (555) de ölmüşdü. Bunun zemânında devleti idâre eden vezîr Talâyı’ bin Ruzeyk, Kâhirede(Meşhed) denilen kabristânı yapdığı zemân, hazret-i Hüseynin mubârek başını, kırkbin altın harc ederek, Medîneden Kâhireye getirdi. Yeşil atlasa sardırıp, abanos ağacından tabut ile Meşhedde imâm-ı Şâfi’î “rahmetullahi aleyh” türbesi ile seyyidet Nefîse kabri yanında defn edildi.

Hurûfîler bunu da yanlış anlatıyor. Mubârek başı, kırk gün sonra, Kerbelâya getirilip bedeni yanına defn olundu, diyorlar.

Pâkistânın büyük islâm âlimi mevlânâ hâfız hakîm Abdüşşekûr İlâhî Mirzâpûrî Hanefî,(Şehâdet-i Hüseyn) radıyallahü anh” isminde kitâb yazmışdır. Karaşideki (Medrese-i İslâmiyye) talebesinden mevlevî Gulâm Haydar Fârûkî, bu kitâbı urdu dilinden, fârisîye terceme etmişdir. Karaşide Newtawn No. 5 de olan bu büyük medresede islâmî yüksek bilgiler okutulmakdadır. Dünyânın her yerinden gelen talebeler, burada Ehl-i sünnet âlimi olarak yetişmekdedirler. Medresenin kurucusu ve müdîri olan büyük âlim Muhammed Yûsüf Benûrî, bir takrîz yazarak, kitâbdaki bilgileri övmekdedir. Yûsüf Benûrî 1400 [m. 1980] de Karaşide vefât etmişdir. Kitâb yüziki sahîfedir. İslâm düşmanlarının, islâmiyyeti içerden yıkmak için, müslimân ismi altında ortaya çıkdıklarını, (Ehl-i beytin dostuyuz) diyerek, Ehl-i beyte düşmanlık etdiklerini yazmakdadır. Kitâbın her yerinde, şî’î kitâblarından vesîkalar vererek, bunu isbât etmekdedir. Onbirinci sahîfesinde diyor ki: Şî’î âlimlerinden Muhammed Bâkır Horasânî, molla Muhsin adı ile meşhûr olup, 1091 [m. 1679] senesinde Meşhedde ölmüşdür. (Cilâ-ül-uyûn) kitâbının 321. ci sahîfesinde diyor ki, (Mu’âviye “radıyallahü anh” vefât edeceği zemân, oğlu Yezîde şöyle vasıyyet etdi: İmâm-ı Hüseynin Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” yakınlığını, Onun mubârek kanından olduğunu biliyorsun. Irâk halkı Onu kendi yanlarına çağırırlar. Sana yardım edeceğiz, derler. Yardım etmezler. Onu yalnız bırakırlar. Ona gâlib olursan, kendisine hurmet et. Sana yapdıklarına karşılık, Onu hiç incitme! Benim Ona olan iyiliklerimi sen de yap!) Şî’î târîhcilerinden Muhammed Takî hân, 1297 [m. 1879] senesinde vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.