401

Muhammed Sa’îd, sâbikûndandır. Muhammed Sa’îd, Allahü teâlânın halîlidir. Benden alınan Hullet makâmı ona verildi. Muhammed Sa’îd, Allahü teâlânın rahmet hazînesidir. Yarın kıyâmet günü, rahmet hazînelerinin taksîmi ona verilir. Şefâ’at makâmından büyük payı vardır. Muhammed Sa’îd, nefy dâiresini İbrâhîmaleyhisselâm” gibi geçdi. Şimdi isbâtda benimle müşterekdir. Birgün, Muhammed Sa’îdin Cennete girmek için, Sırât köprüsü üzerinde sür’atle koşduğunu gördüm).

Büyüklüğüne; (Bugün, benim nisbetim, Müceddidin nisbeti gibidir) sözü yetişir. (Mektûbât) isminde bir cild kitâbı vardır. Bu kitâb, mubârek kalbine akıtılmış olan ince ve gizli ilmlerle doludur.

Bir kadın yaşlanmışdı. Çocuğu olmuyordu. Gelip, bana bir çocuk vermesi için Allahü teâlâya düâ edin, sizin düânız makbûldür, dedi. Teveccüh eyledi. Sonra, (Allahü teâlâ, sana bir erkek çocuk verecek) buyurdu. Hakîkaten öyle oldu.

Bir kimsenin oğlu ölmek üzere idi. Ağlıyarak, inleyerek, huzûruna gelip: (Hazret-i Îsâ “aleyhisselâm” ölüleri diriltirdi. Siz de Peygamberlerin vârisisiniz. Oğlumun hâline bir teveccüh buyurun) diye yalvardı. Hiç cevâb vermedi. Biraz sonra: (Oğlunun çıkmış cânı geri geldi, dirildi ve sağlamlaşdı) buyurdu. Adam evine gelince, oğlunu sağlam ve neş’eli buldu.

Hâce Muhammed Ma’sûm kuddise sirruh”: İmâm-ı Ma’sûm, Urve-tül-vüskâ ve Dînin kuvvetlendiricisi ismleri ile meşhûrdur. İmâmın üçüncü oğludur. Binyedi [1007] senesinde dünyâya geldi ve binyetmişdokuz 1079 [m. 1668] senesi Rebîulevvel ayının dokuzuncu günü vefât eyledi. İmâm-ı Rabbânî “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyurdu ki, Muhammed Ma’sûmun doğumu çok bereketli oldu. Onun doğduğu sene yüksek hocamın kapısının eşiğini öpmek şerefine nâil oldum ve bu ilm ve ma’rifetler zuhûra geldi.

Dahâ üç yaşında iken, tevhîd kelimeleri söyledi ve derdi ki, ben toprağım, ben göküm, ben şuyum, ben buyum, şu dıvâr Hakdır, şu ağaç Hakdır. Kur’ân-ı kerîmi üç ayda ezberledi. Onaltı yaşında aklî ve naklî ilmleri bitirdi. Talebeye ilm öğretmekle meşgûl oldu. İlm tahsîl ederken, onbir yaşında zikr ve murâkabe yolunu yüksek babasından aldı. Bundan sonra, nelere ve nelere kavuşdu. İmâm-ı Rabbânî bunun hakkında; (Bu oğlumun bizzat Vilâyet-i Muhammediyyeye “aleyhisselâm” isti’dâdı vardır. Muhammed-ül-meşrebdir ve mahbûblardandır. Bizim nisbetimizi elde etmekde, oğlum Ma’sûmun hâli, dedesinin yazdığı bütün kitâbları ezberliyen (Şerh-ı Vikâye) kitâbı sâhibinin hâline benzer) buyurdu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.