Dünyâlık ele geçirmek için, dinlerini verenlere (Din yobazı) denir. Yobazlar, dâimâ aldanmış, felâkete sürüklenmişlerdir. Yaranmak istedikleri şefleri, her fânî gibi, koltukdan düşmüş, inanmadıkları, kafa tutdukları, yüce Allahın adâleti katına çıkarak, sonsuz azâblara yuvarlanmışlardır. Yaltakcıları, bunları unutmuş, başka partilere geçmişler. Çıkarları için, başka fânîlere tapınmağa başlamışlardır.
6— (Çöl kanûnlarının hâkim kılındığı arab ülkelerinde, maddiyâta, materyalist felsefeye hücûm etmekdedirler), diyor.
Cevâb: Eskiden din düşmanları, tesavvuf büyüklerinin kıymetli sözlerinden birkaçını ezberleyip, ma’nâlarını anlamadan, bunları ulu orta yazar, söyler, tarîkatcilik yaparlar, gençleri tuzaklarına düşürürlerdi. Şimdi ise, islâm düşmanları, batılı fen, fikr adamlarının sözlerinden birkaçını ezberleyip, palto tutarak, kadeh doldurarak, çanak yalıyarak, bir etiket alıyor, bir köşe kapıyorlar. Kendilerine ilm adamı, kültürlü pozu vererek ezberledikleri kelimeler içine, islâm düşmanlığını kusuyor, gençliğin önüne sürüyor ve bunları masonların, komünistlerin cici maması gibi göstererek, müslimân yavrularını aldatmağa yelteniyorlar.
Kendisinde fen bilgisi olmayıp, gayrı meşrû’ yollarla bir etiket, bir diploma ele geçirerek, fen adamı maskesi altında, islâmiyyete saldıran soysuzlara (Fen yobazı)denir. Bir vakt, fen yobazlarından biri, eline geçirebildiği etiket sâyesinde, bir koltuk sâhibi olmuş. Milletin, kendisini adam yerine almadıklarını görünce, bir toplantı yapmış, köylüleri ve din adamlarını toplayıp, (materyalist felsefe), (ilerici aydın kişi), gibi kelimeleri savurmağa başlamış. Herkesin din adamlarını saydığını, kendisine aldırış edilmediğini görünce, köpürmeğe başlamış. Pis huylarını, kötü düşüncelerini ortaya koyan, aşağı kelimeler kullanmış. Bu arada, din adamlarına işâret ederek, (Avrupa görmiyen eşekdir) demiş. Müftî efendinin sabrı tükenerek: (Peder-i âlîniz Avrupaya teşrîf etdiler mi beyefendi?) demiş. Kaba bir sesle tenezzülen (Hayır) cevâbını lutf eyleyince, müftî efendi, (O hâlde zât-ı âlîniz de, eşek oğlu eşeksiniz) diyerek, müdir beyi kazdığı çukura düşürmüşdür. İslâm âlimlerinin yüksekliğini, islâm medeniyyetinin bütün dünyâ kütübhânelerini dolduran şanlı, şerefli üstünlüğünü bilmiyen kara kafalı, ilerici, aydın(!) câhiller, islâmın çelik kal’âsına böyle mantar tabancaları ile saldırmakda, hepsi rezîl ve perîşan olmakdadır.
7— (İktisâdî çöküntülere sebeb olanlar, dînin afyon etkisini gösteren bir kaderci lokmaya, bir hırkaya rızâyı telkîn eden sözlerden istifâde etmişler. Medeniyyet, dahâ fazla iktisâdî refâh istemek, bunun için uğraşmak demekdir.