Fekat, bu kadar açık delîllere rağmen, hâlâ Kur’ân-ı kerîme îmân etmiyenlerin âhiretde ebedî azâb görmeleri, hiç zâlimâne olmaz) demeliyiz!
Hakîkî müslimân olmak demek, yalnız âdete tâbi’ olarak ibâdet etmek değil, islâmın emr etdiği güzel ahlâkı edinerek, insanlık vazîfelerini yaparak, rûhen de tertemiz olmak demekdir. İbâdet eden, fekat hîleyi zekâ eseri sayan, insanları aldatan, hattâ ba’zen muzır propagandalara aldanarak insan öldüren, ortalığı yakıp yıkan, yalan söyliyen bir kimse, müslimân olduğunu söylese de, hakîkî müslimân değildir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde (Furkân) sûresinde, bir müslimânın nasıl olması îcâb etdiğini beyân buyurmuşdur. Bunu tefsîr etmek için, Ehl-i sünnet âlimleri “rahime hümullahü teâlâ” ziyâdesi ile kitâb yazmışlardır. Fekat biz, kendimizi hâlâ fenâ huylardan kurtaramıyor, Kur’ân-ı kerîmde bildirildiği gibi çalışmıyor, Allahü teâlânın emrlerini yapmıyor, sözüne sâdık olamıyor, sokaklarımızı pislik içinde bir harâbeye çeviriyor, rûhen ve bedenen temizlenemiyoruz. Hâlbuki, elimizde bize bütün bu güzel şeyleri emr eden, ne yapmamız lâzım geldiğini açık açık bildiren, Allahü teâlânın kelâmı(Kur’ân-ı kerîm) ve Peygamberimizin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” emrleri ve Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime hümullahü teâlâ” kitâbları vardır.
Allahü teâlâ, Feth sûresinin 28. ci âyetinde meâlen şöyle buyurmakdadır:
(Allahü teâlâ, Peygamberini, hidâyet ve hak din, İslâmiyyet ile gönderdi. İslâm dînini, diğer dinler üzerine üstün kıldı. [Muhammed aleyhisselâmın hak]Peygamber olduğuna şâhid olarak Allah yeter.)
Saf sûresinin 9. cu âyetinde meâlen, (Müşrikler istemese de, islâm dînini diğer bütün dinlerden üstün kılmak için resûlü Muhammed aleyhisselâmı, [sebeb-i hidâyet olan] Kur’ân ve İslâm dîni ile birlikde gönderen Allahü teâlâdır)buyurulmuşdur.
Ve Allahü teâlâ va’d ediyor:
(ALLAHÜ TEÂLÂ ŞÜKR EDENLERİN MÜKÂFÂTINI VERECEKDİR.)
Burada şükr etmek demek, Kur’ân-ı kerîmin istediği gibi, tâm müslimân olmak demekdir. Allahü teâlânın verdiği ni’metleri, Onun emrine uygun olarak kullanmak demekdir. Bugün dünyâda bir milyârdan ziyâde müslimân olduğu 271.ci sahîfede bildirilmişdi. Ya’nî, dünyâda her 4 kişiden biri müslimândır.