Bu cem’ıyyet, bugün dahî, fe’âliyyetde olup, dünyânın birçok yerlerinde revirler, hastahâneler, konferans salonları, kütübhâneler, mektebler, hattâ sinema salonları gibi eğlence yerleri, spor te’sîsleri kurmakda, buralara devâm edenleri hıristiyanlığa teşvîk için fevkal’âde gayret sarf etmekdedir. Katolikler de, aynı sûretde çalışmakdadır. Bunlar, aynı zemânda, fakîr memleketlerdeki gençlere iş bulmakda, ehâlîye yiyecek, ilâc yardımı yapmakda ve böylece onları hıristiyanlığa teşvîk etmekdedir.
Bugün, ba’zı müslimân memleketlerinde, meselâ Pâkistânda, Güney Afrikada, Sü’ûdî Arabistânda ba’zı ufak cem’ıyyetler olduğu gibi, Avrupa memleketlerinde ve Amerikada da, küçük islâm merkezleri vardır. Bunlar, islâmî neşriyyât yapmakdadır. Fekat çeşidli fırkalarca desteklenen bu merkezlerin neşriyyâtı, birbirlerini kötülemekde, dînimizin emr etdiği islâm vahdetini bozmakda, bölücülük yapmakdadırlar. Hakîkat Kitâbevimizin kudreti, ancak bir mikdâr gencin okuyabilmesine kifâyet etmekdedir. Birçok imkânsızlıklara rağmen, bütün dünyâda bizim mütevâdı’ [alçak gönüllü] neşriyyâtımız okunmakda, bu sâyede fırka-i nâciyyedeki, [doğru yolda olan Ehl-i sünnet mezhebindeki] müslimânların adedi her sene artmakdadır. Bundan yüz sene evvel müslimânlar hıristiyanların ancak üçde biri kadarken, bugün bu mikdâr hemen hemen yüzde elliye varmışdır. Çünki müslimânlar, akîdelerine sâdık kalmakda ve evlâdlarını müslimân olarak yetişdirmekdedirler. Hıristiyan âleminde ise, gençler, hıristiyanlığın, yeni fen bilgilerine ve modern fen buluşlarına muhâlif olduğunu görerek, dinlerine i’timâdları kalmamakda ve dinsiz olmakdadırlar. Ayrıca, komünist devletler, dîni büsbütün kaldırmakda, yasak etmekdedir. Bunların ba’zılarında, meselâ aşırı komünist olan Arnavutlukda (Dinsizlik Müzesi) kurularak, bütün dinlerle alay edilmekdedir.[1] Yukarıda, bildirdiğimiz pek büyük hıristiyan dînî teşkilâtların mevcûd olduğu İngilterede de, hiçbir dîne inanmıyanların, ateistlerin, nüfûsun yüzde otuzunu bulduğunu, İngiliz neşriyyâtı haber vermekdedir.
O hâlde, bir tarafda bütün gayretlere rağmen hıristiyanlık za’îflerken, bizim yayınlarımız, niçin fazla takdîr buluyor? Bunun sebebi âşikârdır. İslâm dîni en medenî, en mantıkî ve en doğru dindir. İnsâflı [tarafsız] ve kültürlü her insan, müslimânlığı açık tarzda bildiren kitâblarımızı okuyunca, bu dînin en son hak din olduğunu, bütün modern bilgi ve anlayışlara uyduğunu, içinde hiçbir hurâfe bulunmadığını, (Teslîs = Üç tanrı) inancı gibi akl ve mantığın kabûl edemiyeceği bir akîdeye değil, bir tek Allaha inandığını görerek, Ona îmân etmekdedir.