Soymak kelimesi biraz ağır ise de, İngiliz idâresinin mel’ânetini başka dürlü îzâh etmek mümkin değildir.
Hıristiyanlık iddiâ eden İngiliz kavminin vicdânı, esâret zinciri altında inleyen Hind müslimânlarının istimdâd nidâlarını duymak istemiyor.)
Mister Hodberk Keombtun (Hindlinin Hayâtı) kitâbında şöyle demekdedir: (Efendileri [İngilizler] Hindliye zulm eder, o ise her şeyi yok oluncaya, ölünceye kadar çalışmağa, ona hizmete devâm eder.) Bu sözler, insâflı hıristiyanların, İngiliz vahşetini bildiren yazılarından birkaçıdır.
İngilizlerin diğer müstemlekelerinde çalışdırılan Hindli müslimân işçilerin vaziyyeti, dahâ da beterdi. 1834 senesinde İngiliz sanâyicileri, Afrika yerlileri yerine Hind işçisi kullanmağa başladılar. Hindistândan Güney Afrika müstemlekelerine binlerce müslimân nakl ediliyordu. (Kuli) ismi verilen bu işçilerin vaziyyeti, kölelerin vaziyyetinden dahâ fenâ idi. Bunlar (İndentured Labour) (Sözleşmeli iş) denilen bir üsûle tâbi’ tutulur. Buna göre, (kuli) beş sene müddet ile te’ahhüt altına girmekde idi. Bu zemân içerisinde kuli, işini terk edemez, evlenemez, gece gündüz kırbaç altında çalışmak mecbûriyyetindedir. Ayrıca senelik, üç İngiliz altını da vergi vermekle mükellefdir. (Bunlar (Labour in India), (Post-Lecturer in the University of New-York)un yazıları ile bütün dünyâya i’lân edilmekdedir.)
Meşhûr Gandi, tahsîlini İngilterede yaparak, Hindistâna dönmüşdür. Hıristiyanlaşdırılmış bir Hindlinin, hattâ Porbandar şehrinin baş papazının oğludur. 1311 [m. 1893] de, Hindistândaki bir İngiliz şirketi, onu Güney Afrikaya gönderdi. Oradaki Hindlilerin ne kadar ağır şartlar altında çalışdıklarını, ne kadar fenâ muâmele gördüklerini müşâhede edince, İngilizlerle mücâdeleye başladı. İngilizler tarafından yetişdirilmiş, hattâ hıristiyanlaşdırılmış bir kimsenin oğlu olduğu hâlde, İngiliz zulmüne, vahşetine dayanamadı.