Her müslimân, kalbinden bütün kötü huyları çıkarıp, iyi ahlâkı yerleşdirmelidir. Birkaçını çıkarıp, birkaçını yerleşdirmekle, insan güzel huylu olmaz. Tesavvuf, insanı bu kemâle kavuşduran yoldur. [Böyle olmıyan yola, tesavvuf denmez. Her ilmin, her san’atın sahteleri, bozukları olduğu gibi, dinden, islâmiyyetden, islâmiyyetin güzel ahlâkından haberleri olmıyan sahtekârlar, yalancılar, kendilerine tarîkatcı, şeyh diyorlar. Bunlara aldanmamalı, câhillerin, ahlâksızların kitâblarını okumamalı, radyolarını dinlememeli, tuzaklarına düşmemelidir.]
Kötü ahlâkın meşhûrları altmış adeddir. Bunlardan kırk adedi terceme edilerek, kırk madde hâlinde aşağıda bildirilmişdir. Bunlardan sakınan ve zıdlarını yapan kimse, güzel ahlâklı olur.
KÜFR
1 – Kötülüklerin en kötüsü, Allahü teâlâya inanmamak, ateist olmakdır. Muhammed aleyhisselâma inanmamak (küfr) [Allaha düşmanlık] olur. Meleklerin, insanların ve cinnin îmân etmeleri, inanmaları emr olundu. Muhammed aleyhisselâmın, Allahü teâlâdan getirip bildirdiği şeylerin hepsine kalb ile inanıp, dil ile de ikrâr etmeğe, söylemeğe (Îmân) denir. Îmânın yeri (Kalb)dir. Kalb, yürek dediğimiz et parçasında bulunan bir kuvvetdir. Bu kuvvete(gönül) de denir. Îmânı söylemeğe mâni’ bulunduğu zemân, söylememek afv olur. Meselâ korkutulduğu, hasta, dilsiz olduğu, söyleyecek vakt bulamadan öldüğü zemân, söylemek îcâb etmez. Anlamadan, taklîd ederek inanmak da, îmân olur. Allahü teâlânın var olduğunu anlamamak, düşünmemek günâh olur. Bildirilenlerden birine inanmamak, hepsine inanmamak olur. Herbirini bilmeden, hepsine inandım demek de, îmân olur.Îmân hâsıl olmak için, islâmiyyetin küfr alâmeti dediği şeylerden sakınmak da lâzımdır. İslâmiyyetin ahkâmından ya’nî emr ve yasaklarından birini hafîf görmek, Kur’ân-ı kerîm ile, melek ile, Peygamberlerden biri ile “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” alay etmek, küfr alâmetlerindendir. İnkâr etmek, ya’nî işitdikden sonra inanmamak, tasdîk etmemek demekdir. Şübhe etmek de, inkâr olur.
Küfr üç nev’dir: Cehlî, cühûdî [inâdî] ve hükmî.
1-) Küfr olduğunu herkesin bildiği bir şeyi, işitmediği, düşünmediği için kâfir olanların küfrü(Küfr-i cehlî)dir. Cehl de iki dürlüdür: Birincisi basîtdir. Böyle kimse, câhil olduğunu bilir. Bunlarda, yanlış i’tikâd olmaz. Hayvân gibidirler. Çünki, insanı hayvândan ayıran, ilm ve idrâkdir. Bunlar, hayvândan da aşağıdırlar.