Uyuyan kimsenin ağzından gelen su, sarı da olsa temizdir.
10- Hastalık sebebi ile, gözünden yaş akmak bozar. Ağlamakla, soğan gibi şeylerin te’sîri ile akınca bozmaz.
11- Burnundan gelen kan, cerâhat, sarı su, delikden dışarı çıkmasa da bozar. Sümük necs değildir. Bozmaz.
12- Tükürdüğü tükrükde görülen kan fazla olursa.
13- Bir şeyi ısırdığında, ısırdığı yerde kan olursa ve kan, ağzına, dişine bulaşmış ise, abdesti bozulur. Bulaşmadı ise, bozulmaz.
14- Bir yerinde, kan çıkmış ve az da olsa dağılmış görmek, hanefîde bozar. Mâlikîde ve şâfi’îde bozmaz.
15- Çıplak hayvân üzerinde, dalgın uyuyup, yokuş aşağı inse.
16- Abdest aldım mı, almadım mı diye şek edip, zann-ı gâlibi, abdestsizlikde olsa.
17- Erler, avreti ile çıplak iken kucaklaşsa.
18- Abdest a’zalarından birini yıkamağı unutmuş, hangisini bilememiş olsa.
19- Bir yerinde bulunan kabarcıkdan, kendiliğinden veyâ sıkınca cerâhat, kan ve sarı su dışarı çıksa.
20- Bir yerinde yarası var imiş, orta yerine sarı su, kan, cerâhat gibi necs sıvı birikmiş, sağlam yerine veyâ üstündeki pamuğa, sargıya bulaşmışsa bozulur. Yaradan, çıbandan çıkan renksiz su abdesti bozmaz denildi. Uyuz, çiçek [ve ekzema]lı olanların bu kavle uymaları câiz olur.
21- Bir yere dayanmış uyumuş, dayandığı şey alınsa, düşecek gibi olursa.
22- Rükû’ ve sücûdü olan nemâzlarda, kendi ve yanındaki işitecek kadar gülmek. Eğer yalnız kendi işitecek kadar gülerse, yalnız nemâzı fâsid olur, abdesti bozulmaz.
23- Sar’ası tutsa, yâhud bayılsa.
24- Kulakdan, cerâhat, sarı su, kan gelse ve guslde yıkaması lâzım gelen yere dek inerse.
Hamamda yıkanmağı, Avrupalı bizden öğrendi.
Bundan önce, pis kokudan, evlerine girilemezdi.
Temizliği dünyâya müslimânlar yaydı.
İnsanları, böylece, büyük düşmandan kurtardı.