(Bahr)de diyor ki, (Zimmî olmıyan kâfire, ister müste’min olsun, ister harbî olsun, farz, vâcib ve nâfile sadaka verilmez.) Borcu olmıyan bir fakîre nisâb mikdârı veyâ dahâ çok zekât vermek mekrûhdur. Fakîrin ıyâli, ya’nî çoluk çocuğu varsa, herbirine nisâbdan az noksan olacak kadar vermek câiz olur.
Râyic olan, ya’nî geçer akça olan fülûs ile mal satmak câizdir. Fülûs, altından ve gümüşden başka metalden veyâ kâğıddan para demek olup, âdete göre semen olduğu için, ta’yîn edilmesi, ya’nî işâret edilmesi, gösterilmesi lâzım değildir. Fülûs kâsid olursa, ya’nî çarşıda pazarda geçmez olursa, İmâm-ı a’zama “rahime-hullahü teâlâ” göre, bey’ bâtıl olur. İmâmeyne, ya’nî İmâm-ı Ebû Yûsüf ile İmâm-ı Muhammede “rahime-hümallahü teâlâ” göre, bâtıl olmaz. Kıymeti kadar geçer akça verilir. Ödünç aldıkdan sonra, fülûs kâsid olursa, İmâm-ı a’zama göre, mislini, ya’nî aldığı kadar fülûs öder. İmâmeyne göre, kıymeti kadar geçer akça öder. Râyic olmayan fülûs ile alışveriş yapabilmek için, fülûsu ta’yîn etmek, göstermek lâzımdır. Ta’yîn edilen mal, te’ayyün eder. Ya’nî onu vermek lâzım olur. Benzerini veremez. Sarrafa bir dirhem ağırlığında gümüş verip, bunun yarısı ile fülûs ve yarısı ile de yarım dirhemden bir habbe noksan gümüş ver dese, bu bey’ fâsid olur. Çünki, yarım dirhem gümüşü, dahâ az ağırlıkda gümüşe satmak fâiz olur. Eğer, bunun yarısı ile fülûs ver ve yarısı ile de yarım dirhemden bir habbe noksan gümüş ver derse, fülûsün bey’i sahîh olur. Eğer, bu bir dirhem gümüş ile bana yarım dirhem ağırlığında fülûs ve yarım dirhemden bir habbe noksan gümüş ver derse, bey’in ikisi de sahîh olur. Bir habbe noksan gümüş aynı ağırlıkdaki gümüş karşılığı ve yarım dirhem fülûs da, yarım dirhemden bir habbe fazla ağırlıkdaki gümüş karşılığı satılmış olur. Fülûs ile, bunun karşılığı olan gümüşün ağırlıkları farklı ise de, cinsleri başka olduğundan câiz olur.
(Bedâyı’us-sanâyı’)da diyor ki, (Zekât olarak verilecek mal, zekâtı lâzım olan malın cinsinden veyâ başka cinsden zekât malı olmalıdır. [Altın yerine, fakîre elbise, ayakkabı, buğday, yağ gibi şeyler vermek câiz değildir.] Zekât malı, ayn veyâ deyn olur. Ayn olan zekât malı, vezn ile veyâ hacm ile ölçülür veyâ ölçülmez. Ölçülmez ise, yâ sâime hayvân olur. Yâhud, ticâret urûzu olur. Sâime ise, nass ile bildirilen hayvânın kendi verilince, orta hallisi verilir. Aşağı hâlde olanı verilirse, orta halliden farkı kadar altın veyâ gümüş de verilir. Hayvânın kıymeti verilince, yine orta hallinin kıymeti verilir. Aşağı hâlde olanın kıymeti verilirse, altın veyâ gümüş ile temâmlanır. İki orta koyun yerine kıymetleri toplamında bir semiz vermek câiz olur.