Satın alınan kurbanı diri olarak veyâ satın almayıp, parasını fakîrlere, yardım kurumlarına vermek câiz değildir. Böyle veren, kurban kesmiş olmaz. Sadaka vermiş olur. Bu sadakanın sevâbı, onu kurban kesmemek azâbından kurtaramaz.
Her kim kurbanından, havâyıc-i asliyyeden mâ’adâ nisâb mikdârı malı olmayan ve nemâzlarını kılan fukarâya verirse, kıyâmet günü verdiğinin çok fazlasiyle ikrâm ve ihsân edilecekdir. Kırkbirinci sahîfeye bakınız!
Her kim Zilhicce-i şerîfin son günü ve Muharremin birinci günü oruc tutarsa, o senenin temâmını oruc tutmuş gibi fazîlete mazhar olur. Her kim, Zilhiccenin on günü içinde fukarâya yardım etse, Peygamberlere “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” ta’zîm etmiş olur. Bu on gün içinde, her kim bir hasta ziyâret eylese, Hak teâlâ hazretlerinin dostları olan kulların hâtırını sormuş ve ziyâret eylemiş gibi olur. Bu on gün içinde yapılan her ibâdet, sâir günlerde edâ edilen ibâdetlerden çok dahâ üstün ve pek fazla sevâba vesîle olur.
Bu on gün içinde din ilmi meclisinde bulunan kimse, Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” toplantısında bulunmuş gibi olur. [Din ilmini öğrenmek kadın, erkek herkese farzdır. Çocuklarına öğretmek, birinci vazîfedir.]
76 – Diğer aylarda da oruc tutmağı kendine âdet edin! Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdular ki, (Her kim her ayın Perşembe ve Pazartesi günleri oruc tutsa, Hak teâlâ hazretleri, o kula, yediyüz sene oruc tutmuş gibi sevâb i’tâ buyurur.)
77 -Eyyâm-ı beyd günlerinde kudretin kâfî gelirse oruc tut. [Eyyâm-ı beyd, arabî ayların 13, 14, 15.nci günleridir.] Eshâb-ı kirâm “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” her ayda tutarlardı. Hazret-i Alî “kerremallahü vecheh” rivâyet buyurdu ki, birgün Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” yanına gitdim, buyurdular ki: (Yâ Alî! Cebrâîl aleyhisselâm gelip bana dedi ki, yâ Resûlallah “sallallahü aleyhi ve sellem”! Her ayda oruc tut! Ben dedim ki, yâ Cebrâîl kardeşim, hangi günlerde tutayım?
Cebrâîl aleyhisselâm cevâben buyurdular ki: Her kim beyd günü oruc tutarsa, Hak teâlâ hazretleri, o tutduğu orucun birinci gününe on yıl, ikinci gününe otuz yıl, üçüncü gününe yüz yıl oruc tutmuş gibi sevâb lutfeder.) [Saymakda olduğumuz ibâdetlere mukâbil va’dedilen bu sayısız ecrler, bu ibâdetlerin kudsiyyetlerine ve şereflerine inanarak, ta’zîm ve i’tikâdla yapanlara verilecekdir.