593

Fekat, müftîye, hâkime gitmeyip, kendileri, şâfi’îyi taklîd ederek, yeniden nikâh yapmaları câiz olur.) İbni Kâsım “rahime-hullahü teâlâ” Tuhfenin hâşiyesinde diyor ki, (Şâfi’îyi taklîd ederek yeniden nikâh yapar. Hulle lâzım olmaz.) Birinci nikâhın geçmişde sahîh olması, bir hanefînin niyyet etmiyerek abdest alıp, öğleyi kılması ve ikindiden sonra, şâfi’î olmasına benzemekdedir. Bunun öğle nemâzı sahîhdir. İkindi nemâzı için ise, niyyet ederek yeniden abdest alması lâzımdır. Talâk sayısının en çoğu üçdür. Üçden fazla söylenen sayı, üç demekdir. Meselâ, dokuz kerre boş ol demek, üç kerre boş ol demekdir.

(Emâlî kasîdesi) şerhlerinde diyor ki, (Serhoş iken, bilmiyerek küfre sebeb olan birşey söyleyenin îmânı gitmez. Mürted olmaz. Serhoş iken, zevcesini boşaması, bey’ ve şirâ yapması sahîh olur.) Zevcesine, seni üç kerre boşadım diyen kimse, mürted iken söylemiş veyâ yazmış ise, tecdîd-i îmân ve tecdîd-i nikâh yapar. Çünki, mürted olurken nikâhı da bozulur. Nikâhı olmıyanın talâkı sahîh olmaz. Zevcesine üç talâk veren müslimânın, nikâhı vaktîle kendi mezhebinin şartlarına uygun yapılmamış ise, bu talâkı sahîh olmaz. Yeniden, şartlarına uygun nikâh yapması ve tevbe etmeleri lâzım olur. Nikâhı kendi mezhebine uygun, fekat diğer üç mezhebden birine uygun olmamış ise, yine o mezhebe uymıyarak yeniden nikâh yapar. Hulle yapdırmakdan kurtulmak için, bu üç çâreden birine baş vurmağa (Hîle-i şer’ıyye) yapmak denir.

Allahü teâlâ, talâk kelimesini söylemeğe izn verdiği hâlde, söylenmesini hiç beğenmez. Sonu pişmânlık olan bu sözü şaka ile söylemek, keskin kılınc ile oynamağa benzer. Evlilik se’âdetini yıkan bu zararlı sözü dillerine almamaları için, Allahü teâlâ, erkeklere hulle yapdırmak belâsını, sıkıntısını verdi. Erkek, hulle yapdırmak azâbını düşünerek, talâk lâfını ağzına alamaz.

[Boşanan kadına babasının, babası yoksa, ebedî mahrem akrabâsından zengin olanın bakması lâzımdır. Bakmazlarsa, hükûmet bunlardan zor ile alıp, kadına verir. Akrabâsı yoksa, kadına her ay Beyt-ül-mâldan maâş verilir. İslâmiyyetde hiçbir kadın çalışıp kazanmağa mecbûr bırakılmamışdır. Bütün ihtiyâcları onun ayağına gelmekdedir.]

(Ni’met-i islâm) kitâbı sonunda diyor ki, efendisinden çocuğu olan câriyeye (Ümm-i veled)denir. Ümm-i veled satılamaz ve hibe olunamaz. Efendisi vefât edince âzâd olur ise de, zevce gibi vâris olamaz. Oğlu ise vâris ve hür olur. Bu câriye, efendisinin izni ile nikâh olunabilir. Zevcinden hâsıl olan çocuk, efendisinin mülkü olur. Fekat, efendi bunu satamaz. Efendi vefât edince, anası ile birlikde âzâd olurlar. Evlâdlık yapılan çocuk, o kimsenin öz veledi olmaz.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.