384

Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” mubârek türbesinde ve Mescid-i Nebevî hazînesinde bulunan ve bin seneden beri çeşidli islâm sultânları, islâm kumandanları, islâm san’atkârları ve islâm ilm adamları tarafından ve bütün islâm dünyâsından seçilerek ve özenerek gönderilmiş olan pek kıymetli hediyyeleri, târîhî büyük ehemmiyyet taşıyan san’at eserlerini, altınlarla süslü, cevherlerle ve kıymetli taşlarla işlenmiş behâ biçilmez eşyâyı ve seçme mushaf ve nâdîde kitâbları, taş yüreği ve kara kalbi titremeden yağma etdirdi. Bu edebsizlikden ve alçaklıkdan da, müslimânlara karşı olan kin ateşi sönemeyince, yıkılmakdan kurtulmuş olan Eshâb-ı kirâmın ve şehîdlerin türbelerini de yıkdırdı. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek hücresinin kubbesini de yıkdırmak istedi ise de, müslimânların hıçkırık ağlamaları ve yalvarmaları üzerine, Şebeke-i se’âdeti harâb edip, dıvarları bırakdı. Medîne şehrini çeviren dıvarların ta’mîr edilmesini emr etdi. Medîne ehâlîsini Mescid-i Nebîye topladı. Mescid kapılarını kapatıp, kürsîye çıkdı. Şöyle dedi:

Ey cemâ’at! Size nasîhat vermek ve emrlerime uymanızı tenbîh etmek için buraya topladım. Ey Medîne ehâlisi! Bugün dîniniz temâm oldu. Müslimân oldunuz. Allahı sevindirdiniz. Artık babalarınızın, dedelerinizin bozuk olan dinlerine özenmeyiniz! Allahın onlara rahmet etmesi için düâ etmeyiniz! Onların hepsi şirk üzere öldüler. Müşrik idiler. Allaha nasıl ibâdet edeceğinizi, nasıl düâ edeceğinizi, din adamlarımıza verdiğim kitâblarda bildirdim. Din adamlarımın bildirdiklerine uymıyanlarınız olur ise, mallarınızın ve eşyânızın, çocuklarınızın ve kadınlarınızın, kanınızın, askerim için mubâh olduğunu biliniz! Hepinizi zincire bağlayıp, işkence yapacaklar ve öldüreceklerdir. Peygamberin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” türbesi önünde, dedelerinizin yapdığı gibi salât ve selâm söylemek için saygı ile durmak, vehhâbîlik dîninde yasakdır. Türbe önünde durmayıp, geçip gitmeli. Giderken yalnız,(Esselâmü alâ Muhammed) demelidir. Peygambere saygı, imâmımız Muhammed bin Abdülvehhâbın ictihâdına göre bu kadar yetişir.

Sü’ûd, bu sözleri ve bunlara benzer dahâ birçok yazamıyacağımız çirkin ve kaba sözleri söyledikden sonra, Mescid-i se’âdetin kapılarını açdırdı. Oğlu Abdüllahı Medîneye vâlî bırakıp, kendisi Der’ıyyeye gitdi. Bundan sonra, Abdüllah bin Sü’ûdün Medînedeki müslimânlara etmediği fenâlık kalmadı. Sü’ûd, Londrada hâzırlanan plânları, hep ingiliz silâhları ve altınları ile ve aldığı emrler ile yapdı.

41 – Osmânlı devleti, bu senelerde dış devletlerle uğraşmakda ve ingilizlerin körüklediği isyân ateşlerini söndürmeğe çalışmakda idi. Bunun için, hicâzdaki eşkıyâya karşı, müslimânlara yardım etmek imkânını bulamadı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.