Muhammed Alî pâşa, bunları gördükden sonra sordu:
–(Hazîne-i Nebeviyye)den alınan kıymetli eşyâ bu kadar değildir. Dahâ çok şeyler olacakdır?
-Hakkınız var, devletli efendim. Fekat ben, babamın hazînesinde bunları buldum. (Hucre-i se’âdet) yağmasında babam yalnız değildi. Arab beğleri ve Mekke ileri gelenleri ve(Harem-i se’âdet) ağaları ve Mekke emîri olan şerîf Gâlib efendi, yağmada ortak idiler. Eşyâlar kapanın elinde kalmışdı.
-Evet doğrudur! Şerîf Gâlib efendinin “rahmetullahi aleyh” yanında, çok şeyler bulduk aldık.
(Şerîf Gâlib efendinin yanında bulunan eşyânın, vehhâbî yağmacılarından kurtarmak için alınıp saklandıklarını düşünmek lâzımdır. Muhammed Alî pâşanın, (Evet, doğrudur) demesi, şerîf Gâlib efendinin, yağma etdiğine inandığını değil, eşyânın az olmasının sebebini kabûl etdiğini bildirmek içindir).
Bu konuşmalardan sonra, Abdüllah bin Sü’ûd, suç ortakları ile birlikde, İstanbula gönderildi. Binlerle müslimânın kâtili olan bu azgın şakîler, (Topkapı serâyı) kapısının önünde i’dâm edilerek cezâları verildi.
İbrâhîm pâşa, Der’ıyye kal’asını yıkdı. Binikiyüzotuzbeş (1235) senesi Muharrem ayında Mısra döndü. Muhammed bin Abdülvehhâbın bir oğlu da Mısra getirilip, ölünciye kadar habs edildi.
Abdüllah ibn-üs-Sü’ûddan sonra, o soydan (Terkî bin Abdüllah) 1240 [m. 1824] de vehhâbîlere baş oldu. Babası Abdüllah, Sü’ûd bin Abdül’azîzin amcası idi. 1249 da, Sü’ûdün oğlu (Meşârî) Terkîyi öldürüp yerine geçdi. Terkînin oğlu Faysal da, Meşârîyi öldürüp, 1254 de vehhâbîlerin başına geçdi. Muhammed Alî pâşanın yeniden gönderdiği askere karşı koymak istedi ise de, binikiyüzellidört 1254 [m. 1838] senesinde mîrliva [tuğgeneral] Hurşîd pâşanın eline geçerek, Mısra gönderildi. Habs edildi. Sü’ûdün Mısrda bulunan oğlu Hâlid beğ Der’ıyye emîri yapılarak (Riyâd) şehrine gönderildi. Hâlid beğ, Mısrda Osmânlı terbiyesi ile yetişmiş, Ehl-i sünnet i’tikâdında, nâzik bir zât idi. Bunun için emîrlikde birbuçuk sene kalabildi. (Abdüllah ibni Sezyân) adında bir adam, Osmânlı devletine sâdık görünerek, birçok köyü eline geçirdi. Ansızın, Der’ıyyeye saldırıp, Necd emîri oldu. Hâlid Mekkeye kaçdı. Mısrda zindanda bulunan Faysal kaçarak, (Cebel-i Semr) emîri İbnürreşîdin yardımı ile, Necde gidip, İbni Sezyânı öldürdü.