● Askerin, beytülmâldan ma’âş alması, cihâda mâni’ değildir. [Cihâd sevâbını gidermez.] 2/69. [Se’âdet-i Ebediyye: 289.]
● Askerlik ganîmetdir. Bir sâati, diğer makâmlarda bulunmanın çok sâatinden iyidir. 3/83.
● Aşk olmasaydı, aşk gamı olmasaydı, bu kadar güzel söz ortaya çıkmazdı. 3/118.
● Akl-ı me’âş, kısa görüşlüdür. Ma’nevî hastalıkları [âfetleri], hastalık kabûl eylemez. 1/219. [Mektûbât Tercemesi: 265.]
● Akl-ı me’âş, zenginliğe rağbet eder ve dünyâ erbâbına rağbet eder. [Bunlara rağbet edenlerin aklı, akl-ı me’âşdır.] 1/219. [Mektûbât Tercemesi: 265.]
● Akl-ı me’âd, ileri görüşlüdür. Evliyâ ve Enbiyâda bulunur. [Onların nasîbidir.] 1/219.[Mektûbât Tercemesi: 265.]
● Akl-ı me’âd, şerh-ı sadrdan sonra, mutmainne sadra inince, ona bağlanır. [Nefs mutmainne olunca, akl-ı me’âd ona bağlanır.] 1/260. [Mektûbât Tercemesi: 326.]
● Akl, hissin ötesi olup, his ile idrâk edilmiyeni idrâk etdiği gibi, nübüvvet gücü de, akl gücünün ötesi ve üstüdür. Akl ile anlaşılamıyan, nübüvvet gücü ile idrâk edilir. 3/23.[Fâideli Bilgiler: 454.]
● Akl, ancak his edilenleri [beş duyu ile] idrâk edebilir. Görülenlerde misâli olmıyan işleri, akl idrâk edemez. 1/266. [Mektûbât Tercemesi: 350.]
● Aklı olan dünyâya bağlanmaz; düşkün olmaz ki, dünyâ sırf yoklukdur. 3/12.
● Akl hüccetdir, ammâ eksikdir. Hüccet-i bâliga [tam hüccet] Peygamberlerin gönderilmesidir. 3/44. [Se’âdet-i Ebediyye: 756.]
● Aklın ötesi demek, akl anlıyamaz demekdir. Yoksa orada, akl zıddına hükm eder değildir. 3/112.