418

● Vüsûlde pîr [ihtiyâr], civân [genç], nisâ [kadın], sıbyan [çocuk] ve emvât [ölüler] müsâvîdirler. Yalnız edebe riâyet şartdır. 1/260. [Mektûbât Tercemesi: 326.]

● Vüsûl-i matlûb [matlûba ulaşma], âfâk ve enfüsün ötesine bağlılık ve mâ-sivây-ı sülûk ve cezbeye bağlıdır. 3/100.

● Vüsûl, bekâ-billâh makâmında hâsıldır ki, fenâdan ve nisyân-ı mâ-sivâdan [mâsivânın unutulmasından] sonra hâsıl olur. 3/32.

● Vüsûl-i zât-i teâlâ iki kısmdır: [Zât-i teâlâya kavuşmak iki kısmdır.] Biri nazarî kavuşmak olup, asâleten Halîlullahın nasîbidir. Zîrâ, Zât-i teâlâya yakın te’ayyün, te’ayyün-i evveldir ki, rabb-i Halîldir. İkincisi, vüsûl-i kademî olup, bilhassa Habîbullaha mahsûsdur ki, bu vüsûl [kavuşmak], kurb derecesinde çok kuvvetli olmakla, tecellî-i zâtın Resûlullaha münâsebeti ziyâdedir. İmdî Enbiyâ meyânında, bütün fazîletler, bu iki büyüğün nasîbi oldu. 3/88.

● Bu kısa vaktde ve az fırsatda, ma’nevî hastalık [illet] olan, kalb hastalığının, çok zikr ederek, giderilmesi, mühim [ehemmiyyetli] ilâcdan ve büyük maksaddan olmalıdır. 1/166. [Mektûbât Tercemesi: 207.]

Vakt-i şebâbda [gençlikde], istikâmet üzere olmak [ahkâm-ı islâmiyyeye uymak], dünyâ ve âhıret ni’metlerinin en üstünüdür. [Bunun için, evlâdlarını dinsiz muallimlerin, gazetenin, arkadaşların tuzaklarına düşürmemelidir] 1/146. [Mektûbât Tercemesi: 185.]

● Vilâyet-i sâniye [ikinci vilâyet], fenâdan sonra, bekâ ile müşerref olup [şereflenip], vücûd ve tevâbi’-i vücûd i’tâ buyurulmasıdır. 3/89.

● Vilâyâtin tefâvütleri [farklılıkları], derecât-i kurb i’tibâriyledir [yakınlık dereceleri i’tibâriyledir]. 2/92. [Se’âdet-i Ebediyye: 749.]

● Vilâyet, kurb-i zıllîdir [zıllere yakınlıkdır]. Ve onda olan giriftarlık [bağlılık] zılle bağlılıkdır. 3/36. [Se’âdet-i Ebediyye: 481.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.