418

● Zâhirin huzûru, bütün işlerde sâlih niyyet olması ve işlerinde Mevlânın rızâsı olmasındadır. Hattâ zâhiren gafletde görülen işlerde, bâtının huzûrunun devâmı lâzımdır. 4/160.

Zâhir aslında, zulmet ve kötülükdür. Bâtın onunla karışarak münevver olur. 5/134.

● Zâhir isminde Allahü teâlânın zâtı düşünülemez. Bâtın isminde zât, ism perdesi arkasında düşünülebilir [idrâk edilir]. Meselâ ilmde seyr zâhir isminde seyrdir. Alîmde seyr bâtın ismindedir. 4/47.

● Zıl, asl ile aynı olamaz. [Bunun için, hoparlörde ve televizyonda işitilen sesler, insan sesi değildir.] 4/230. [Se’âdet-i Ebediyye: 959.]

● Zılli bilmek, aslı bilmeği îcâb etdirir. 6/237.

● Zıl, asl ile kâimdir. [Asl olmazsa zıl olmaz.] Zıllıyyetin sâbit olması, vehm ve hayâl mertebesindedir. 4/74.

● Zılle tutulmak, mahlûkâta [mâsivâya] tutulmakdır. Asla bağlananlar için zıl, büyük bir dağdır [mâni’dir]. 4/7.

● Zıllin hayr ve kemâli asldan alınmışdır, [gelmekdedir]. Kendinden bilirse hâindir. 4/121.

● Zıllin kemâli aslına bağlıdır. [Asldan alınmışdır.] 5/116.

● Zıllin asla bağlanması, zıllin yok olmasını îcâb etdirmez. 6/2.

● Zıl dâiresi, imkân âlemine asl ve başlangıcdır. 6/105.

● Zıl dâiresi, enfüsün [nefsler âleminin] nihâyetine kadardır. 4/56.

● Zıl gibi aslı dahî geride bırakalar. Üstünlük, zıllerin ve aslların ötesindedir. 6/105.

● Zılden asla geleler. Aslı dahî terk ile görünenden görünmiyene teveccüh edeler. Asldan geçmek, kendi ademinde çalışmak olup, mümkin değildir. Lâkin muhabbeti, keyfiyetsiz berâberlik hâsıl eder. 4/166.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.