418

Fenâ ve bekâ, sâhibinin vicdânına [rûhuna, kalbine] bağlıdır. Anlatmak ile olmaz [Doğru ifâde edilemez]. 5/11. [İslâm Ahlâkı: 564.]

● Fenâ, ayn-el-yakîndir. [Görerek yakîndir, inanmakdır]. Bekâ, hakk-el-yakîndir [yaşayarak yakîndir]. 5/52.

● Nefsin fenâsı, sıfatlarının tecellîsinin netîcesidir. 4/165.

● Nefsin fenâsında sâlik, vücûdü ve onun kemâl sıfatdan olan tâbi’lerini, vâcibî üstünlüklerin zılleri bulur. Ve bu kemâlâtı asla teslîm edip, kendini ölü varlık görür. Sâlik kendini yok görüp, bağlı olan şeyleri de asldan bilmezse adem denir. 4/123.

● Nefsin fenâsı, on latîfenin fenâsını da ihtivâ etmekdedir. 4/133.

● Nefsin fenâsının kemâli, aslın sıfatına bağlandığı gibi [katıldığı gibi], yokluk dahî, mutlak yokluğa bağlanır [katılır]. 6/152.

● Latîfelerin fenâsı, o latîfenin kendi aslına kavuşmasına bağlıdır. 5/84.

● Rûhun fenâsı, sıfatların tecellîsinin ortaya çıkmasının netîcesidir. 6/4.

● Sırrın fenâsı, sıfat, şu’ûnât ve i’tibârâtın tecellîsi netîcesinde hâsıl olur. 6/4.

● Hafînin fenâsı, tenzîhî olan selbî sıfatların tecellîsi netîcesinde hâsıl olur. 6/4.

● Nefsin fenâsı, eserin ve aynın zevâline bağlıdır. 5/91.

● Fenâ hâsıl olmadıkca, bekâ bulunmaz. 6/244.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.