● Şeyh Abdül-ehad, Muhammed Ma’sûmun oğludur. 6/205.
● Muhammed Sıddîk, Muhammed Ma’sûmun oğludur. 6/70.
● Muhammed Ubeydullah, Muhammed Ma’sûmun oğludur. 6/118.
● Muhammed Sıbgatullah, Muhammed Ma’sûmun oğludur. 4/189.
● Kalb, Allahü teâlânın nazar etdiği mahâldir. Kalbi temiz tutmak gerekdir. Ve Hak teâlânın nazar etdiği yeri, halkın nazargâhından çok kötü yapmak, güzellikde ve süslemekde dahâ aşağı yapmak lâyık değildir. O temizlik zikre bağlıdır. 4/48.
● Muhyiddîn-i Arabî, hadîs ilminde üstâd [sözü vesîka] ve fıkhda ictihâd makâmında idi. 4/29. [Se’âdet-i Ebediyye: 89.]
● Muhyiddîn-i Arabî, raks ve simâ’ı çok şiddet ile yasak etmişdir. 4/29. [Se’âdet-i Ebediyye: 89.]
● Muhyiddîn-i Arabînin sözü, imâm-ı Rabbânînin sözünden, birkaç derece uzakdır. 4/180.
● Muhyiddîn-i Arabî, âlem, toplanmış a’râzdır [gelip-geçici şeylerdir] demişdir ki, hoşdur [iyidir]. 5/91.
● Muhyiddîn-i Arabî iki te’ayyüne, te’ayyün-i ilmî ve diğer üç te’ayyüne te’ayyün-i hâricî demişdir. Ve te’ayyün-i ilmî, sûret-i şân-ül-ilmdir, demişdir. 4/85.
● Muhyiddîn-i Arabî, âlem, her ânda ademe gider [yok olur]. Ve onun misli var olur demişdir ki, şühûdîdir. Ve bizim indimizde sâbit değildir. 6/217.
● Muhyiddîn-i Arabî, “Hiçbirşey yokdur ki, Onu hamd ve tesbîh etmesin” deki zamirin şey’e â’idiyyetini tahmin ediyor. 4/47.