418

● Bâtına [kalbe] meşgûl olup, zâhiri terk eden [zâhirin, bedenin yapacağı emrleri terk eden] mülhiddir. Ve ahvâli [hâlleri] istidrâcdır. 2/87 [Se’âdet-i Ebediyye: 288.]

● Bâtının imdâdı olmaksızın ahkâm-ı islâmiyye ile süslenmek güçdür. 2/87 [Se’âdet-i Ebediyye: 288.]

● Bâgîler ile kıtâl [savaş] farzdır. 2/96 [Se’âdet-i Ebediyye: 505.]

Bâyezîd-i Bistâmînin (Sübhânî) kavlinin ma’nâsı, Hakkı tenzîhdir. Kendini tenzîh değildir. 1/43 [Mektûbât Tercemesi: 72.]

● Bâyezîd-i Bistâminin (Sübhânî) sözü, tesavvuf yolunda kemâle ulaşmadan söylenmişdir. Dahâ sonra, kemâle ulaşdı. 3/118

● Bâyezîd-i Bistâmînin (Sübhânî) kavli, hâllerin galebesinden dolayı olduğundan ma’zûrdur. (Afv edilip, mes’ûl olmaz). 3/118

● Bâyezîd-i Bistâmî buyurur ki, arş ve arşda olan şeyler, ârifin kalbinin bir köşesine konsa, kalbin genişliğinden dolayı hissetmez. Burada arşın misâllerini arş üzere hükm eylemişdir. 2/21.

Putperest olan, aslında kendine tapmakdadır. ./154

● “İslâmiyyet garîb olarak başladı. Garîb olarak döner. Garîblere müjdeler olsun.” Hadîs-i şerîf. 2/39 [Se’âdet-i Ebediyye: 913.]

● “Bid’at dalâletdir. Her ne ki, benden sonra olursa merdûddur [red edilir].” Hadîs-i şerîf. 2/67 [Se’âdet-i Ebediyye: 54.]

● Bid’at ehlinin aslı dokuzdur. Hâricîler, şî’a, mu’tezile, mürci’e, müşebbihe, cehmiyye, dırâriyye, neccâriyye, kilâbıyye olup, cümlesi, Eshâb ve tâbi’în ve fükahâ-i seb’anın vefâtından sonra, açığa çıkdılar. (Gunye). 2/67 [Se’âdet-i Ebediyye: 54.]

● Bid’at ehlinin en kötüsü Eshâb-ı Resûle [Eshâb-ı kirâma] buğz üzere olanlardır. 2/36[Eshâb-ı Kirâm: 222.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.