İslâmiyyeti terk ederler. Müşrikdirler. Bunları öldürünüz! Selef-i sâlihîne düşmandırlar.) Hadîs-i kudsîde buyuruldu ki, (Nefsini düşman bil. Çünki o, benim düşmanımdır.) (Kalb tasdîk etdiği ve dil söylediği hâlde, nefs küfr üzeredir.) Onunla cihâda (Cihâd-ı ekber) denir. Az kimsenin nefsi îmân eder. Îmân-ı hakîkî hâsıl olur. Nefs itmi’nâna gelince ibâdetler hakîkî olur.)
67.ci mektûb, oğlu Muhammed Nakşibende yazılmışdır. (Kelâm-ı ilâhî, ezelden ebede kadar bir kelâm-ı basît ile mütekellimdir.)
70.ci mektûbda diyor ki, (Hadîs-i şerîfde, (Mü’minin kabri, Cennet bağçelerinden bir bağçedir) buyuruldu. Bu hâl Evliyâya mahsûsdur. İmâm-ı Rabbânînin kabri, toprağı böyledir).
78.ci mektûbda diyor ki, (Mürşide muhabbet, feyz getirir. Râbıtasız zikr, feyz vermez. Muhabbet ile olan râbıta, zikrsiz vasl eder. Diriler ve ölüler feyz almakda müsâvîdir. Bu yolun riyâzeti, sünnete uymakdır. Bu da mürşid-i kâmile râbıta yapmakla ele geçer. Mürşide hizmet, edeb, Ona tâbi’ olmak lâzımdır).
80.ci mektûbda diyor ki, (Kabrden de feyz alınır).
91.ci mektûbda diyor ki, (Ma’nevî berâberlik, muhabbet ile olur).
92.ci mektûbda diyor ki, (Kulluk, nefse muhâlefetdir. Bu da, mihnet, meşakkat ile olur. Tâ’at, ibâdet yapmak, Allahın rahmetidir. Kulun kuvveti ile değildir).
102.ci mektûbda diyor ki, (İnsanın yaratılması, ma’rifet hâsıl etmesi içindir. Günâh işliyenin, mâtem tutması lâzımdır).
106.cı mektûbda diyor ki, (Allahü teâlânın celâl ve îlâmından hâsıl olan lezzet, cemâl ve in’âmından hâsıl olan lezzetden çok olmak muhabbet alâmetidir).
119.cu mektûbda diyor ki, (Mümkinâtın aslı ademdir. Kemâlât-i vücûdiyye, kendilerine aks etmişdir. Mümkinlerdeki kemâlât, bu akslerdendir.