İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Hârûn aleyhisselâmın neslindendir. Mûsâ aleyhisselâmın dîninin hükümlerini bildirmekle vazîfelendirilmişti.
Peygamber olan Şa’yâ aleyhisselâmın şehîd edilmesinden sonra, isyânları ve azgınlıkları iyice fazlalaşan İsrâiloğullarına Ermiyâ aleyhisselâm peygamber olarak gönderildi. Nâşiye bin Emvâs adlı hükümdâra ve İsrâiloğullarına Allahü teâlânın emirlerini bildirdi. Îmân ve itâate gelmezlerse, musîbetlere uğrayacaklarını söyleyince, azgınlık ve isyânlarına devâm eden İsrâiloğulları onu hapsettiler. Bu sırada Âsûrî hükümdârı Buhtunnasar büyük bir orduyla Kudüs üzerine yürüdü. Şehre girerek İsrâiloğullarının askerlerini tamâmen öldürdü. Süleymân aleyhisselâmın yaptırdığı Mescid-i Aksâ’yı yıkıp içindeki kıymetli eşyâyı, altınları, gümüşleri ve mücevherleri aldı. Bütün şehri ateşe vererek Tevrât nüshalarını yaktırdı. Yetmiş bin çocuğu da esir olarak götürdü. Buhtunnasar, Ermiyâ aleyhisselâmı hapisten çıkararak kendisiyle birlikte gitmesini istediyse de Ermiyâ aleyhisselâm gitmeyerek Kudüs’te kaldı. Buhtunnasar tarafından harâbe hâline getirilen Kudüs’te kaçıp saklanan İsrâiloğulları Ermiyâ aleyhisselâmın yanına gelip toplandılar. Barınacak yerleri kalmadığından Mısır’a gittiler.
Ermiyâ aleyhisselâm onlara, olanlardan ibret almalarını ve Allahü teâlâya kulluk etmelerini söyledi. İsrâiloğulları bu dâveti yine dinlemediler. Ermiyâ aleyhisselâm onların isyânlarından vazgeçmeyeceklerini görerek Nil nehri kenarına gitti. Bir müddet sonra Mısır’ı da istilâ eden Buhtunnasar, Mısır Fir’avnını mağlûb ettiği gibi, İsrâiloğullarını da esir aldı. Ermiyâ aleyhisselâmı Mısır’da da gördü fakat ona dokunmayıp, emân (güven) verdi. Arzû ettiği yere gitmesi için serbest bıraktı. (Nişâncızâde Mehmed Efendi, Taberî, Sa’lebî)