esîr

1) Köle. Savaşan iki taraftan birinin eline geçen karşı tarafa âit kimse.
İslâm hukûkunda harbde esîr alınmayan bir insanı satmak ve satın almak câiz değildir. Esirden başkası köle olmaz. Köle âzâd etmek, serbest bırakmak ise çok sevâbdır. (İbn-i Âbidîn)
2) Düşkün, mübtelâ, bir şeye vurgun.
Maddeden yapılmış olan, his organlarının esîri bulunan bir kimse, maddesiz olandan ve his organları ile anlaşılamayandan ne söyleyebilir? Yok iken sonradan yaratılmış olan bir kimse, hiç yok olmayandan ne anlayabilir? Maddeli, zamanlı ve mekânlı olan, maddesiz, zamansız ve mekânsız olana nasıl yol bulabilir? Zavallı mahlûk, kendi âleminden dışarıya nasıl çıkabilir? (İmâm-ı Rabbânî)
3) Allahü teâlâya kul, köle olma.
Hak teâlâ, hepimizi her an kendinin esîri olmak şerefine kavuştursun! Hakîkî kurtuluş O’na esîr olmak, tutulmaktır. (İmâm-ı Rabbânî)
« Lügât'a Git