Mahşer günü, kıyâmet koptuktan sonra insanların diriltilip hesâb için toplandıkları gün, kıyâmet günü. (Bkz. Mahşer)
Rûz-ı mahşerde insanlar mahşer yerinde toplanınca, hesaplarının bir an önce görülmesi için, bütün peygamberlerden kendilerine şefâat (yardım) etmelerini isterler. Her peygamber bir özür, bahâne ileri sürerek diğerine havâle eder. Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselâma gelinceye kadar böyle devâm eder. Peygamber efendimiz; “Ben herkesten önce şefâat ederim ve herkesten önce benim şefâatim kabûl olur” buyurur. (İmâm-ı Gazâlî)
İnsanlar rûz-i mahşerde, dünyâdaki işlerine göre haşr olunurlar. Bu zamanda mahlûkât, birbirine karmakarışık olur. İzdihâmın (kalabalığın) çokluğundan birbirlerinin ayaklarına basarlar. Herkes günâhına göre ter içerisinde kalır. Bâzısı kulaklarına, bâzısı boğazına, bâzısı göğsüne, bâzısı omuzlarına ve bâzısı dizlerine kadar hamamdaki gibi bir ter içinde bulunur. (İmâm-ı Gazâlî)