“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Önce subay idi. Bir kal’a almağa giderlerken, rü’yâda Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buna, (Bu muhârebeden dönüşde askerlikden ayrıl, tesavvuf büyüklerinin sohbetinde bulun!) buyurdu. Seferden dönüşde, askerliği bırakdı. Delhîye geldi. Sorup, araşdırıp, İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh” hazretlerinin sohbetine kavuşdu. Yalvardı. Cân ve gönülden hizmet etdi. Yüce İmâmın merhametine kavuşdu. Nasîbini aldı. Uyanık iken, tenhâda ve galabalıkda, hergün Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” görürdü. Sâf ve temiz rûhlu idi. Ba’zı keşflerini ve hâllerini, öylece bildirir, İmâm hazretlerini güldürürdü. Yüksek ma’rifetleri işitirken, (Evet öyledir, evet doğrudur) buyurur, mubârek başını sallardı. Tâliblere ta’lîm için icâzet verilip, Cumbura gönderildi.
287.