“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Emîr Tîmûr Gürgân, 736 [m. 1336] da Mâverâ-ün-nehrde, Semerkandla Belh arasında, Keş kasabasında tevellüd, 807 [m. 1405] de vefât etdi. Semerkanddadır. Cengiz gibi Moğol soyundandır. 770 [m. 1369] de Belhi alıp, hânlığını i’lân etdi. Çok harb etdi. Hep gâlib geldi. Çine ve Delhîye kadar bütün Asyayı, Irâk, Sûriye ve İzmire kadar Anadoluyu aldı. İkiyüzbin kişi ile Çine giderken vefât etdi. Âlimleri severdi. Çok medrese ve kütübhâneler yapdı. Kanûnlar çıkardı. Kendi târîhini kendi yazdı. Teftâzânî gibi büyük âlimleri meclisinde bulundurur, nasîhatlerini dinlerdi. Nasreddîn hoca ile sohbeti vâki’ değildir. Yıldırım ile harb etdiği için, Osmânlı târîhleri bunu haksız olarak kötülemekde, harb sâhasında ölenleri, zulm ve ortalığı kana boyamak şeklinde bildirmekdedir. Dört oğlundan ikisi kaldı. Biri Mîrân şâh olup, üç sene sonra, Kara-koyunlu askeri ile harb ederken öldürüldü. İkinci oğlu Mu’în-üddîn Şâhruh 779 [m. 1377] da Semerkandda tevellüd etdi. Babasının devletine hâkim oldu. 850 [m. 1445] de vefât etdi. Bunun oğlu Uluğ beğ 797 [m. 1395] de Semerkandda tevellüd etdi. Semerkand vâlîsi idi. İlme, fenne çok hizmet etdi. Babası ölünce, idâreyi ele aldı ise de, 853 [m. 1448] de, oğlu Abdüllatîf tarafından öldürüldü. Bu da, altı ay sonra öldürüldü. Tîmûr hân, hurûfîliği kuran Fadlullah-ı Tebrîzîyi öldürterek ve yanındakileri dağıtarak, çoğalmalarını önleyerek, islâmiyyete büyük hizmet etmişdir.
500, 751, 752, 1076, 1079, 1080, 1081, 1099, 1101, 1104, 1113, 1129, 1137, 1143.